GÜNEŞ KOÇ BURCUNDA (2013)

[Uranus]

GÜNEŞ KOÇ BURCUNDA

Koç burcu baharı ve hayata başlangıcı gösterir. İlk burçtur ve önünde kimsenin ayak izi yoktur; ilk adımı o atacaktır. Öyle bir dünya düşünün ki hayata geliyorsunuz, yapayalnızsınız. Yapacağınız şeyi ilk siz yapacaksınız, gideceğiniz yere ilk siz gideceksiniz. Yanınızda kimse yok. Vahşi doğada yaşama dürtüsüyle, hayatta kalma dürtüsüyle bir başınasınız. Ve hayatta kalmayı başarmak zorundasınız. İşte bu nedenle Koç burcuna ‘savaşçı’ derler. Bu kadar zor bir şeyi yapmak için savaşçı olmak zorunludur. Herkes kendi yaşam modeline uygun donanımlarla hayata gelir. Koç’un donanımları da cesaret, gözüpeklik, atılganlık, spontanlık ve düşünmeden hareket etmektir. O yol açar, daha once gidilmemiş yolları açar. Bu nedenle ona lider derler. Ancak bu lider etrafındakileri yöneten anlamında değildir. Koç’un başka insanlarla fazla işi yoktur. O yalnızdır ve hayatı başlatmak zorundadır. Koç’un gölgeleri sabırsızlık, düşüncesizlik, saldırganlıktır. Nişan almadan ateş eder. Özelliklerini doğru kullanmayı öğrenmeden once biraz bu gölgelerle antreman yapması gerekir.

Derler ki ‘Koç dünyaya cesareti geliştirmek için gelmiştir’. Cesaretin olduğu yerde korku da olduğuna göre Koç’un korkuya meydan okuması gerekir. Bana sorarsanız Koç’un en korktuğu şey yalnızlıktır. Diğer insanların hayatına bakıp birlikte olma, paylaşma arzusuyla kendisinden taviz vererek uyum sağlamaya çalışır. Bu durumda kendi isteklerinin peşinden gidemediği için hırçınlaşır, bencilleşir, talepkar olur. Sonra, yalnızlıktan korktuğu için tekrar boyun eğer. Oysa Koç’un yaşamının bir bölümünde tamamen yalnızlığı göze alıp kendisini keşfetmesi ve kendi isteklerinin peşinden gitmeyi öğrenmesi kaçınılmazdır. Bunu yaptığında kendisi mutlu olduğu için yanında onunla birlikte yürümek isteyen insanlar belirecek ve yalnızlık sona erecektir.

Yeni bir kıtayı keşfe giden birisini düşünün. Kimseyi dinlemeden keşif arzusuyla yola koyuluyor. Eğer eşinden veya çevresinden gelen baskılara boyun eğerek, onları üzmemek için veya korktuğu için yola çıkmasa, istediğini yapamadığı için tatminsiz, mutsuz bir insan olarak, o enerjiyi bir gün öfke olarak kullanabilir. Üstelik yeni bir kıtayı da keşfedemez. Öte yandan, eğer bir bebek gibi tutturup hemen yola çıkmak istese, tayfaların gemiyle ilgili eksiklik uyarılarını dikkate almasa, düşüncesiz ve plansız programsız hareket etse, o zaman da böyle bir serüven için gerekli olan hazırlık yapılmadan yola çıkmış olur ve yarı yolda kalır. Oysa Koç yeni bir şeyler keşfetmek ve başlatmak zorundadır. En önemli keşfi de kendisi olacaktır.

© Barış İlhan