Güneş, Ay ve Yükselen’i Birleştirmek

[Uranus]

Güneş, Ay ve Yükselen’i Birleştirmek

Basil Fearrington


Birleşik Astroloji Konferanslar’ının (UAC) son ikisinde konuşma şerefine nail oldum. UAC konferansları her türlü ilgi alanından ve her seviyeden olan astrologlara geniş bir astroloji buketi sunar. Bir seminerimin bitiminde, otelin koridorunda yürürken, bir adam beni durdurdu ve bir soru sormak istediğini belirtti. Sorusu “bir haritada Ay ve Güneş’in farkı nedir?” idi. Biraz önce vermiş olduğum epey ileri seviyedeki seminerden sonra bu kişinin sorusu beni oldukça şaşırttı, çünkü seminerde anlattığım konuyu anlayabilecek seviyede birinin astroljide böylesine temel seviyede bir konuyla ilgili sorusu olmasını beklemiyordum. Bu astrolojide sıkça görülen bir durumdur. Öğrenme seviyesi ne olursa olsun, genelde Güneş ve Ay’ın hele bir de Yükselen eklendiğinde kişilik vs. açısından ne sembolize ettiği konusunda bir karmaşa vardır.



Önemli Üçlüyü Tanımlama


Haritadaki Güneş, evrenimizdeki güneş ile aynı işleve sahiptir. Her şeyi aydınlatır. Her türlü büyümenin vs. kaynağıdır. Haritada, güneşin enerjisi nabız atar gibi atar ve her gezegenin üzerine enerjisini akıtır.


Bir benzetme yaparsak güneşi bir arabanın motoru gibi düşünebiliriz. Bu motor arabanın nasıl işleyeceğini belirler, ama arabanın yanından geçenler motoru göremezler, tabi ancak birisi gerçekten arabalarla çok ilgili değilse, bu motor hakkında fazla bir yorum yapılmayacaktır. Ama tabi arabanın kendisini görebilirler, bu da bu benzetmede Ay’ın sahneye girdiği yerdir. İnsanlar arabanın motoru olduğunu farzederler, ama gördükleri arabanın kendisidir. Arabanın motoru, arabanın kişiliği aracılığıyla kendini gösterir ve bu da haritada ve aynı zamanda gökyüzünde olan durumdur. Güneş’in enerjisi kendini Ay ile ifade eder. Ay Güneş’in enerjisini kullanır. Ve ikisi beraber, Yükselen’in bulunduğu burcun tayin ettiği imge ile filtre edilirler.


Burc Konumunun Önemi



Güneş, Ay ve Yükselen’in yerleşimleri burçlara oldukça bağlıdır. Güneşin enerjisi bulunduğu burcun enerjisi cinsindendir. Bu enerji diğerlerine Ay’ın bulunduğu burç ile gösterilir. Ay-Güneş bileşimi ile etkili bir biçimde uğraşmak istiyorsak, her burcun psikolojik dinamiklerini anlatan kapsül imgeler yararlı olacaktır. Güneş ve Ay arasındaki birleşim bizim davranışları tahmin edebilmemizi sağlar! Ay, bulunduğu burç itibariyle bir kişinin içsel doyuma ulaşması için gerekli olanı sembolize ettiği için, bir haritadaki en önemli faktördür.


Aşağıdaki kapsül tanımlamalar sadece Ay ve Güneş için değil her türlü gezegenin sembolizmi için geçerlidir. Ama en önemli olan Ay’ın burç konumudur ki bu onun davranışlarını yönlendiren faktördür. Bu, kişinin hayattan doyum almasını sağlayan başlıca duygusal ihtiyacın ne olduğunu anlatır.


Koç zodyağın ilk burcudur ve bu bilmeniz gereken hemen hemen her şeyi anlatır. Koç arketipi “beni sakın görmezden gelme” havasındadır. Bu, eğer Ay Koç’ta ise özellikle önem kazanır. Bu kişinin duygusal doyumu yakalaması için önemli olduğunu hissetmesi gerekir. Bu boyutu Jacqueline Kennedy-Onassis’in son dönemlerinde, Pamela Anderson, Tyra Banks, Bill Gates ve Jennifer Lopez’in kişiliklerinde de görebilirsiniz.


Boğa’da her şeyi olduğu gibi tutmak fikri hakimdir; değişime karşı durma ve her şeyi sağlama alma, özellikle maddi durumu.


İkizler’in çeşitliliğe ihtiyacı vardır; işleri çabuk yapmak ister; mental olarak uyarılması önemlidir.


Yengeç tamamen duygusal güvenlik ile ilgilidir.


Aslan enerjisi ego güvenliği ve görülme ile ilgilidir.



Başak, özellikle Ay ordayken doğru (mükemmel) olan hakkında ve işlerin nasıl yapılması gerektiği konularında fikirlerle doludur. Anlayış, idealizm ve kesinlik, hepsi keskin bir idealizm hissinin içindedir.



Terazi: Ego tatmini sevimli, adil ve etkileyici olmaktan geçer.

Akrep her şeyin kontrolü altında olduğunu hissetme ihtiyacı vardır ve bunu etrafında olup biten hakkında asla gizli bir taraf kalmayınca sağlar.


Yay arketipi bildiği idealden şaşmaz ve oldukça bağımsızdır.


Oğlak: Yöneticidir. Bu sorumluluk sahibi olan ve işleri sonuçlandıran, bir şeyleri hayata geçiren kişinin arketipidir.

Kova enerjisi sosyal, insani ve yenilikçidir.

Balık hassas biçimde idealisttir. Yengeç’te olduğu gibi duygular fark edilmelidir, aksi takdirde kurban psikolojisi gelişir.

Güneş ve Ay’ı Birleştirmek



Güneş ve Ay haritada beraber çalışan iki ekip üyesidir. İkisi anlaşma yapmış gibidirler; Güneş Ay’a enerjisini verir, bunun karşılığında Ay da belli bir kişilik dinamiği ekleyerek bu enerjiyi doyuma ulaştırır.


Mesela Bill Cosby ve Slyvester Stallone Yengeç’tirler. Bu da her ikisinde de duygusal/evsel, çocuklarla ilgili bir enerjinin odak noktası olduğu bir ana enerjınin olması demektir. Cosby’nin Ay’ı Başak’tadır. Onun Yengeç enerjisi, dışarıya karşı eleştirel, entelektüel ve idealistik bir kişilik olarak çıkar. O asla saçmalamayan, her zaman ve her yerde düzeltilmesi gereken ne varsa düzelten bir adamdır. Şakacı yanı bir tarafa, kişiliği ölçülü, muhakeme eden, eleştirel bir yapıdadır. Burada anlaşılması gereken nokta bu kişilik projeksiyonunun ona duygusal anlamda güvenlik sağladığıdır. Cosby’nin yaptığı işlerde Yengeç’in Başak arketipi ile kendini ortaya koymasını görürüz. O ailenin içsel güvenliğini sağlamak için her türlü hatanın düzeltilmesi gerektiğine inanıyordur.



Öte yandan Stallone’un ayı Terazi’dedir. Kaç evlilik ve ilişki geçirdi? Medyada onu gördüğünüzde, o hep gülümsüyor, hep uyumlu ve etkileyici vs. Onu hiçbir zaman Cosby’nin yaptığı gibi aile ve eğitim konularında bir yorumda bulunurken görmezsiniz. Stallone içsel güvenliğini ilişkilerinden ve sosyal olarak kabul edilebilir olmaktan almaktadır.


Robert Redford Ay’ı Başak’ta olan bir Aslan’dır. Cosby’de olduğu gibi, kişiliği gayet ölçülüdür, çünkü onun Aslan enerjisi ağırlaşmış ve daha az dinamik ve dramatik bir ifade biçimine bürünmüştür. Hayat enerjisi görünmek için yanmaktadır, ama bu görünürlük ile doyum sağlanması için doğru, haklı, muhakeme eden bir biçimde açığa çıkması gerekir. Redford’un da işlerin nasıl olması gerektiği konusunda güçlü düşünce ve kanıları vardır. Son 10 yıldır birlikte anıldığı senaryolara bakarsanız bu düşünceleri yansıttığını görürsünüz.



Jennifer Lopez Ay’ı Koç’ta olan bir Aslan’dır. Görünür olmak için kullanılan enerji kendini Redford’unkinden çok daha farklı bir kişilik ile ortaya koyar. Redford ağırbaşlı ve entelektüel olmak durumundadır. Aslan enerjisi ağırlaşmıştır, çünkü kişiliğini ortaya koyuşu sırasında entelektüel sunuşu nedeniyle enerji sessizleştirilmiştir. Öte yandan Lopez, tamamen bir gösteridir. Lopez’de ego ihtiyaçları daha kolay görünmektedir. Seneler önceki Grammy’de giydiği elbiseyi hatırlıyor musunuz? Eğer gördüyseniz ne dediğimi anlamışsınızdır. Eğer görmediyesiniz, bu elbisenin açık saçık olduğunu söylemek güneşin parlak olduğunu söylemek gibi bir şey olacaktır. O ortama damgasını vurmak ve ilgi çekmek için bu elbiseye ihtiyacı vardı. Bu kadın kesinlikle görmezden gelinmeye, es geçilmeye ya da ikinci rolde olmaya pek uzun süre tolere edebilecek bir kadın değil.


Arnold Schwarzenegger Ay’ı Oğlak’ta olan bir Aslan’dır ve bunu hemen hissedebilirsiniz. Görünür olmaya çalışan yoğun enerji kendini “ben bunu yapabilirim, dağları aşabilirim, başarılı olabilirim, verin bana halledeyim” diyen bir kişilik ile kendini ifade eder.


Açı Ayarlamaları


Ay ve Güneş’in bulundukları burçların birleştirilerek yorumlanması bir astroloğun davranışları öngörebilmesini sağlayan şeydir. Bu davranış tahminleri Ay ve Güneş’in açılarını incelediğimizde daha da açık bir hal alır.



Güneş’in temel hayat enerjisi ona olan açılar ile düzenlenir (kavuşum, kare, üçgen, 165lik ve karşıtlık), özellikle bu sert bir açı ise. Açılar, Güneş’in burç konumuyla birlikte, kişinin itici gücünün bir bölümünü oluştururlar.


Güneş Merkür’le (Barbara Streisand) ya da Venüs’le buluştuğunda (Larry Flint) bu ana enerjiye düşünsel ya da sosyal/romantik bir idealizm odağı katarlar. Mars’ın Güneş’e olan zorlayıcı açısı (Tina Turner) Güneş’in enerjisine iddia katarken, bir üçgen açı Güneş’in enerjisini iddialı ve yol gösterici biçimde tamamlar. Jüpiter Güneş’e dokununca (Mike Tyson) hevesli, neşeli, ve genellikle işleri abartmaktan veya sorun yaratacak konuları öngörememekten dolayı hayatta problem çıkaran bir yapı olur. Satürn insanın ana itici gücüne kontrol (kısıtlama, daha aza indirgenme) ya da kontrol edicilik (stratejik, hırslı) faktörü ekler (Operah Winfrey). Uranüs dokunduğunda -özellikle zorlu açılarda- hayatın ana itici gücünün bireylik ve yenilikçilik adına şiddetini arttırır (Howard Stern). Neptün bu ana itici gücü idealizm ile bulandırır (Billy Graham). Pluto Güneş’e dokununca (Michael Jackson), zor açılar, hayatın ilk yıllarında genellikle ebeveynlerden biri tarafından bastırılmış güç ihtiyaçlarına işaret eder (Pluto ile açılar, ya da Pluto’nun gezegenlere dokunması her zaman güç ve şöhret potansiyeli katar).


Aynı ana prensip birkaç istisna dışında Ay’a olan dokunuşlar için de geçerlidir. Merkür ve Venüs’ün Ay açıları mental ya da sosyal/romantik idealizm oluşturmaz. Bunlar basit bir biçimde Güneş’in enerjisinin kişilik projeksiyonuna, iletişim ya da estetik boyutunu katarlar. Pluto’nun Ay ile olan açıları, anne ile olan ilişkiyi bir biçimde göz önüne getirir, çünkü bu ilişkinin zorlayıcı bir ilişki olması ihtimali vardır.


Muhammed Ali’nin Güneş’i bir T-kare’nin parçasıdır. Pluto ile karşıt açı yapmaktadır ve Mars’a da kare yapmaktadır. Bu yönetici, hırslı, ben-bunu-yapabilirim Güneş’ine çok daha fazla güç ve iddia katar. Kova’daki sosyal Ay Merkür ile kavuşumdadır, her ikisi de Jüpiter ile üçgen yapmaktadır. Parkinson hastalığından önce Ali de muhteşem bir iletişimci idi.


Oprah Winfrey’in Güneş’i Kova’dadır ve Venüs (sosyal idealizm) ile tam kavuşumdadır, her ikisi de Satürn (kontrol faktörü, strateji ve hırs) ile kare yapmaktadırlar. Bu ana itici güç Yay’da ki zorlayıcı açılardan bağımsız Ay ile istediği gibi kendini ortaya koyar.



Barbara Streisand’ın Ay’ı Boğa’dadır, Merkür ile kavuşum yapmaktadır, planlı bir mental idealizm ile odaklanmış enerjiyi, inanç ve söylemlerinde, özellikle politik olanlarda görmek mümkündür. Bütün bunlar Pluto (annesi ile olan konular ve şöhret ölçütleri) ile kavuşum yapan Aslan’daki Ay ile dramatik bir biçimde başkalarına yansıtılmaktadır. Bu ikili Merkür ile kare yapmaktadır, bu durum akıl ve duyguların ayrı pencerelerden baktığını, ama aynı zamanda Merkür konularında -konuşma, yazma, ve genel anlamda iletişim- şöhret potansiyelini de getirdiğini gösterir.


Martin Luther King Jr’ın Güneş’i Oğlak’tadır, organize etme ve işlerin oluşmasını sağlama, kendini hissiyatlı ve idealistik bir biçimde Balık’taki Ay’da gösterir. Bu hassasiyet Mars’ın yaptığı kare açı ile ateşlenir.


Yükselen’in Rolü


Yükselen, kişinin hayat enerjisini gösteren Güneş’in ve bunun kişilik olarak Ay aracılığı ile ortaya konuluşunun başkalarına yansırken geçtiği filtredir. Bu insanlarda bıraktığınız intibadır, özellikle sizi yakından tanımayanlarda.



Muhammed Ali’nin Güneş’i Oğlak’tadır. Hayat enerjisi strateji, hırs, işleri gerçekleştirme ile ilgilidir. Bu ana itici güç diğerlerine sosyal açıdan duyarlı, insancıl, ve/veya biricik, şok edici ya da bireysel bir kişilik ile ifade edilir. Kendisi her zaman fazlasıyla sosyal açıdan duyarlı olmuştur. Son derece insancıldır ve kişiliği her zaman biricik olmuştur. Genç Muhammed Ali’yi bir düşünün ne kadar dramatik ve küstah bir Ben imajı vardı. Yükseleni Aslan’dır. Bugün bile, bu fiziksel olarak zayıflamış halinde, bu şov adamının parçalarını görmek mümkündür.


Donald Trump’ın Güneş’i İkizler’dedir ve Ay’ı Yay’dadır, bunlar da Aslan Yükselen ile yansıtılır. O güçlü kanıları olan çok dramatik bir konuşmacıdır. Bu adam anlaşmalarını ağzıyla, laf kalabalığı ile yapar, diğerlerine karşı kral tavrıyla yapılır bütün bunlar, kazanmak ve en tepede olmak için.


Bill Clinton’ın Güneş’i Aslan’da, Ay’ı Boğa’da Yükselen’i de Terazidir. Görülme ihtiyacındaki hayat enerjisi yapı, organizasyon, ve her şeyi olduğu gibi tutma ihtiyacında olan kişilik ile ifade edilir. Bu karışım dışarıya etkileyici, sosyal ve çekici olduğunun düşünülmesi ihtiyacında olan bir imaj ile yansıtılır.


Yönetici Gezegen


Yükselen’i yöneten gezegen bir haritanın incelenmesinde çok önemlidir. Bulunduğu burç ile Yükselen burcu renklendirir ve şekillendirir. Ev konumu ile Yükselen’in Yöneticisi kimlik gelişimi için önemli deneyimlerin yaşanacağı alanı gösterir. Bu kimliğin kendini bulacağı ya da kaybedeceği yerdir.


Mesela Yengeç Yükselen’i olan Ay’ı Aslan’da 3.ev de olan bir erkek düşünün. Bu kişi mükemmel bir iletişimcidir ve bu yolla epey görünürlük kazanır. Yükselen’i Yengeç olmasına, tüm hassasiyet ve Yengeçsi özelliklere rağmen kendini sunuşunda gurur ve görünürlük ihtiyacının yarattığı dinamikleri görmek kolaydır.



Yükselen’in Yöneticisi’ne olan açılar önemlidir, özellikle açı zor bir açı ise, ya da bu gezegen geri gitmekteyse. Bu durumlar, neredeyse her zaman, ebeveyn temelli bir kimlik gelişimi gecikmesi olduğunu işaret eder.


Michael Jackson’ın Merkür’ü 4. evde ve geri gitmektedir! Bu yetiştirilişi ile bağlantılı olarak subjektif bir düşünce yapısının geliştiğini gösterir. Yaptığı ve söylediği şeyler yetiştiriliş tarzı dolayısıyla düşündüğü ve hayatının ilk 12-14 yılında olan olaylara bağlıdır. Kimliği şimdi bile gelişmiş durumda mıdır?


Bill Gates’in Yükselen’i Yengeç’tir. Ay’ı Koç’ta 10. evdedir. O önemli olma ihtiyacını kariyerine odaklamıştır. Bu ihtiyaç Ay’ın karşıt durumda olması ile daha da güç kazanmıştır.


Oprah Winfrey’in Yükselen’i Yay’dır, yöneticisi Jüpiter İkizler’de ve 6. evdedir. Kimliği iletişim alanındaki işine bağlı olan birisi için daha uygun ne olabilir ki?


Yükselen’e olan Açılar


Yükselen’e olan açılar (kare ve 165lik) harita analizinde genelde dikkate alınmaz. Bu açıların dokunduğu noktalar bize kişinin kimliği ve kendini yansıtışı hakkında çok önemli ek bilgiler verirler. Açı 4.veya 10. evden (özellikle 4. evden) bir kare açıysa, buradaki gezegenin sembolizmi ile bir ebeveynin (ya da erken çocukluk döneminin) bu kişinin kimliği ve kendini yansıtış biçimi ile bir bağlantısı vardır!


Açı Yükselen’e 165lik ise, kimlik bu gezegenin sembolizminin doğasındakileri abartma eğilimindedir ve bu 6. veya 7. ev alanlarına bağlıdır (çünkü Yükselen’e olan 165lik bir açı her zaman 6. evde olacaktır).


Cher’in Neptün’ü 4. evde Yükselen’ine kare yapmaktadır. Neptün’ün Yükselen’e yaptığı bu açı oluşumu kimlik farkındalığını bulandırır, özellikle erken çocukluk dönemi gelişiminde ebeveynlerden gelen gerginlik nedeniyle. Cher’in durumunda, babası neredeyse onun doğduğu gün evi terk etmiştir. Bu Cher’in yaşını farklı gösterip Sonny Bono ile kaçmasına giden karışık yılların başlangıcıdır.

Michael Jackson’ın Ay’ı Balık’tadır ve Yükselen’ine kare yapmaktadır ve kendini yansıtış biçiminde Balık’taki Ay’ın İkizler Yükselen’in yerini aldığını rahatlıkla görebilirsiniz.


Genelde, Yükselen’e olan açı ne olursa olsun, gezegenin bulunduğu burç itibarıyla kimliğin ve kendini yansıtış biçiminin etkileneceği kesindir. Açıyı bu gezegen Yükselen’in üstündeymiş gibi analiz edin. 60’lıkları elimine edin ve 5 derece içindeki üçgenleri dikkate alın. Venüs’ün Yükselen’e üçgen yapması genellikle kişinin hoş görünmesine katkıda bulunur. (Sean Connry, Dorothy Dandridge, Kate Hudson, John Kennedy Jr., and Sr., Demi Moore, Rudolph Valentino).

Arnold Schwarzenegger’in Ay’ı Oğlak’ta ve 7. evdedir. Yükselen’ine (ve 3 diğer gezegenine) 165’lik açı yapmaktadır. Bu obsesif, hırs ve yönetim içinde dur durak bilmeyen enerji başkalarına yansıtılmaktadır.

Uranüs’ü 7. evde olan bir kişi mesela, başkalarına yansıttığı kimlikte bireylik ve yenilikçiliği abartacak ve bu da ilişkilerinde huzursuzluk yaratacaktır. Marilyn Monroe’nun haritasında Kova’da olan Jüpiter Yükselen’i ile 165’lik yapmaktadır. Genişleme ve biriciklik konseptini yeni bir noktaya taşımıştır ki bu da ilişkilerinin başarısız olmasına katkıda bulunmuştur.

Örnek






Scott Peterson 24 Ekim 1972’de 9:36’da PDT Los Angles Kaliforniya’da doğmuştur. Kötü şöhretini bir yana bırakarak, Peterson ile bir akşam yemeğinde ilk defa tanışacağınızı düşünün. Haritası size genel davranış biçimi ile ilgili ne düşündürüyor?


Güneş’i Akrep’te Ay’ı İkizler’de. Bu size her şeyi bilerek sürekli kontrol etme isteği içinde olan derinliklerdeki enerjilerin yüzeye konuşkan, esprili, akıllı ve uysal bir biçimde yansıyacağını anlatır. Peterson’ın motoru Güneş, Jüpiter’i ile 60’lık yapmaktadır, ana hayat gücünü genişletmektedir. Jüpiter Güneş açıları genelde bir biçimde kumarcı bir yapıyı, bu dünyada iş yapma biçimleri için önemli olan iyimser bakışlarını gösterir. Bu ana itici güç diğerlerine İkizler’deki Ay ile gösterilir ki bu da Neptün ile karşıt açı yapmaktadır! A-ha! Bu kişinin kendini gösteriş biçimi ile gerçek kişiliği arasında bir fark olabilir! Ve bütün bunlar başkalarına bir Yay Yükselen’in lensinden gösterilecektir -güçlü kanılar, ateşli, hevesli, çokça da abartılı. AMA… Neptün Yükselen ile kavuşumda. Neptün Yükselen ile kavuşum yaptığında, kişi kimliği ile ilgili bulanıklık nedeni ile kendine karşı dürüst olamaz, dolayısıyla da başkalarına karşı da dürüst davranamaz. Jüpiter burada yönetici gezegendir ve Oğlak’ta 2. evde yerleşmesi Yay Yükselen’in Oğlak renkleri ile renklenmesine neden olmuştur, bu da özellikle 2. evde para için hırs yapmaya dönüşür.


Özet


Güneş, Ay ve Yükselen’in birleştirilmesi davranışları öğrenmek ve tahmin etmek için anahtar konumundadır. Ne var ki bu bir kişi için ideal bir ifade biçimini gösterir, her zaman gerçeği değil. Bu birleşimi aile, arkadaşlar ve danışanlara açıklarken “Şöylesiniz…” yerine “İhtiyacınız olan…” demek önemlidir. Ay Yengeç’te “Siz duygusal bir insansınız.” yerine “Rahat olmanız için ihtiyacınız olan içsel güvenliktir”. Kişiler nasıl davranacaklarını kendileri belirlerler. Gezegenler bir insanın doyum hissedebilmesi için gidilebilecek en iyi yolu gösterirler.



Türkçesi: Seda Ertem


Kaynak: Astrolojidergisi.com (Saygılarla)