Astroloji Aşkına
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» Merhaba tekrar :)
Ayşenur Yazıcı EmptyPtsi Haz. 08, 2015 9:23 pm tarafından PaperDragon

» Gaziantep'ten selamlar
Ayşenur Yazıcı EmptyPtsi Haz. 08, 2015 8:52 pm tarafından PaperDragon

» Caput Algol sabit yıldızı
Ayşenur Yazıcı EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 11:25 am tarafından Uranus

»  Nazım Hikmet
Ayşenur Yazıcı EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:57 am tarafından Uranus

» Progres Asc
Ayşenur Yazıcı EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:56 am tarafından Uranus

» Stelyum
Ayşenur Yazıcı EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:55 am tarafından Uranus

» ben geldimm
Ayşenur Yazıcı EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:52 am tarafından Uranus

» SES ??
Ayşenur Yazıcı EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:51 am tarafından Uranus

» KARŞILIKLI AĞIRLAMA (MUTUAL RECEPTİON)
Ayşenur Yazıcı EmptyC.tesi Ara. 20, 2014 10:35 pm tarafından sinan1399

Anket

Bucunuz Hangisi

Ayşenur Yazıcı Vote_lcap9%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 9% [ 402 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap8%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 8% [ 376 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap8%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 8% [ 370 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap9%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 9% [ 439 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap9%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 9% [ 410 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap8%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 8% [ 391 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap9%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 9% [ 409 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap9%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 9% [ 414 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap7%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 7% [ 347 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap7%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 7% [ 318 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap9%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 9% [ 415 ]
Ayşenur Yazıcı Vote_lcap9%Ayşenur Yazıcı Vote_rcap 9% [ 427 ]

Toplam Oylar : 4718

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Mayıs 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim

.
.

Ayşenur Yazıcı

Aşağa gitmek

Ayşenur Yazıcı Empty Ayşenur Yazıcı

Mesaj tarafından Uranus C.tesi Nis. 10, 2010 6:48 am

Röportaj - Ayşenur Yazıcı




--------------------------------------------------------------------------------




Doğum Tarihi : 13 Eylül 1958, Saat : 15:15
Doğum Yeri : Elazığ
Öz burcu : Başak, Yükselen burcu : Kova
Kalıplardan uzak durmak lazım. Her kör olanın gözü açılmayacak diye bir kural yok. Her kel olanın saçı çıkmayacak diye bir kural yok. Neye inanırsak kendimize onu çekiyoruz. Gerçekleşeceğine inanırsak başarabiliriz. Yazarken de, program yaparken de buna inanarak yazıyor ve konuşuyorum. Umudu ve mutluluğu bulaştırmayı unutmayalım. Hayatımda mucize olduğunu anladığım pek çok olay var. İnsanların da hayatında pek çok mucize var. İnsanlar hala hayatın bir mucize olmadığını düşünüyorlar. Ama hayat bir mucize.




--------------------------------------------------------------------------------

Oğuzhan Ceyhan : 13 Eylül 1958 / 15:15 ELAZIĞ doğumlusunuz. Öz burcunuz ; Başak Yükseleniniz; Kova Ay burcunuz ise; Başak Yeni ayın ilk birkaç saati içinde doğmuşsunuz. Bu size güç veriyor. Güneş ise 8. evde Akrep etkisi altında bir enerji veriyor. 8. ev temalı olaylar yaşarsınız. Sizi Kovaya Akrep gibi düşünebiliriz. Ayınız Başak gibi görünse de Akrep gibi çalışıyor. Akrebin tüm sezgiselliğini taşıyorsunuz. Bu da sizi fazlası ile mistik, ruhsal ve öte alem ile iç içe bir insan yapıyor. Başak burcunun ayakları yere basan tarafı ile, Kova burcunun da sosyalliğini gösteriyor. Öyle bir hayat ki hayatınız. Çok büyük mücadeleler içinde geçmiş. Gelin sevimli bir şeyler ile başlayalım. Saçlar hep kırmızı mıydı Ayşenur Hanım ?

Ayşenur Yazıcı : Kafamda beni işaret eden bir şey olmasını isterim hep. Belki Uranüs’ ümden geliyor.

Oğuzhan Ceyhan : Güney düğümünüzde Koç olduğu zaman bu tip etkiler altında kalırsınız. Uranüs etkisindeki renkler olur. Şu an saçınız, Uranüs ve Mars’ın etkisi ile özel bir kırmızı. Ay, Güneş ve Satürn arasındaki kareler hayatınızda sizi çok zorlamıştır. Bize kendinizden biraz bahseder misiniz. Siz Türkiye’de bildiğim pek çok Astrolog’tan daha Astrologsunuz. Çok iyi düzeyde Astroloji biliyorsunuz. 17 Ağustos 99 depremini önceden gören iki kişiyiz. Sizin bu konu ile ilgili, bize kadar gelen bir hikayeniz oldu. Ben kendiminkini az sonra anlatırım.

Ayşenur Yazıcı : Gazeteler bunu yazmıştı. Ne yazık ki insanların aklına o zaman körfez bölgesi gelmiyordu. Güneş tutulması olduğu gün, izlemeye gitmiştik. Fotoğraflar çektik. En çok bizi etkileyeceğini biliyordum. O tarih için, toplumsal olarak hepimizin birbirine ihtiyacı olacağı bir gün olacak demiştim. O zaman izinlere dikkat edelim, bir olay olabilir diye düşünüyordum. Kameralar gitmesin diyordum. O zaman CNN Türk’ te idim. Ayın 15 ‘ i civarı diye tahmin etmiştim. Ve panoya asmıştım. O gün bir arkadaşım gelip panodaki kağıdı yırtarak bana “Pis kahine, bak dediğin olmadı, tutturamadın“ dedi. Kötü bir şeyin olmamasına sevinmek yerine böyle demesi üzücü tabii ki. Çünkü tutturmak atmak ile ilgilidir. Astroloji’de atmak yoktur. Üstelik sevinmesi gerekirdi. 17’ sinde tabii ki herkes farklı geldi iş yerine. Esas gece tarabya sahilinde arkadaşım bir haber spikeri ile birlikte denizi seyrediyorduk. Deniz, bir ejderhanın sırtı gibi diken diken, nefes alır gibi olmuştu.

Oğuzhan Ceyhan : Bir liderin ölümünü ve bir tanker patlaması konusunda da uyarılarınız olmuştu.

Ayşenur Yazıcı : Evet doğru. Bunu pek çok kişi bilir. Türkiye Mars açılarından çok etkileniyor ne yazık ki. Fakat Yengeç’ ten de büyük bir duygusallık alıyoruz. İnsanlarımız duyguları ile hareket edebiliyorlar.

Oğuzhan Ceyhan : Peki size pislik diyen arkadaşınıza ne oldu.

Ayşenur Yazıcı : En son bir arazi ve kütük ev arıyordu.

Oğuzhan Ceyhan : Ben deprem için ayın 16’ sını öngörmüştüm. Depremden 4 yıl önce idi. 11 Ağustostaki Güneş tutulmasının, kötücül etkileri ile direk Türkiye’ yi etkileyeceği için hep uyarmıştım. Ne yazık ki pek az kişi beni dinledi. Ayın 16 ‘ sında ise, bacağımdan arı soktuğu için, arabayla dönmek için bir süre daha bekleyememiş, İzmir’ den feribot ile dönüyordum. Kaptan’ın özel izni ile Kaptan Köşkündeydim. Kaptan ile yıldızlardan bahsediyorduk. Kamera kayıtlarımız var. Hala saklıyorum. Göksel durumun iç açıcı olmadığından ters bir şeyler olduğundan bahsetmiştik. Çeşitli yorumlar yapmış. Kaptanların eskiden göksel izleri takip ederek nasıl yol aldıklarından bahsetmiştik. Tabii ki bu kadar üzücü ve sarsıcı bir tabloyu asla ummuyorduk. Bu depremde ben de, seminer için Türkiye’ye gelmiş pek çok arkadaşımı ve hocalarımı kaybettim. O zaman Basketbol konusunda daha faaldim. Maçlara katılıyordum. Ancak o gün, seminere katılmamıştım. Şehir dışından yetişebilmem kesin olmadığı için seminere yazılmamıştım. Geldiğim gece zaten depreme uyandım.

Ayşenur Yazıcı : İnsanları kötü bir şeyler olacağına dair uyarmak, insanları panik etmek ve adrenalin salgılatmaktan başka bir işe yaramalı. Astroloji bunu yapıyor. Fakat bizden yardım almıyorlar. Önlem almak çok zor bir şey değil. Sizi kale alsalar dinleselerdi ne fark edecekti? Ülkede depreme önlem alınabiliyor mu?Sistemli çalışma konusunda özürlü olduğumuza inanıyorum ben.

Oğuzhan Ceyhan: Biliyorsunuz, önlem almak ve aynı zamanda yaşamı daha farklı yönleri ile kavramak için çok özel bir site kurduk. Astrologyanalyst.com. Şimdi bu site Akşam desteği ile farklı bir yüzle daha çok kişiye ulaşıyor. Gunlukyorum.com. Sitemizin günlük yorumları nasıl ?

Ayşenur Yazıcı : Ben sürekli kullanıyor ve çok dikkatle okuyorum. Derginizi de dikkatle okudum. Çok güzel bilgiler veren bir siteniz var. Günlük hayatımın kalitesini arttıran bir çalışma. Çok ilginç, çünkü günlük yorumlarınız çok isabetli. Merakla izliyorum. Bana verdiği uyarılarını takip ediyor ve önlem alıyorum. Mutlaka dedikleri oluyor. En beklemediğim ve en olmaz dediğim zamanda yine dediği çıkıyor. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Hayatımı kontrol gücünü arttırdı.

Oğuzhan Ceyhan : Teşekkürler, elimizden geleni yapıyoruz. Gelin biraz ileri gidelim. 2011’ e kadar Uranüs bizi değiştirecek. Teknoloji, enerji kaynakları, Plüton’un desteği de geliyor. Nükleer enerji, saf enerji kaynakları gelecek. 2012 ‘ de pek çok şey değişmiş olacak. Fakat bu insanların hezeyan halinde beklediği, dünyayı terk edecekleri, alınacaklarını düşündükleri uçuk kaçık fikirler adına değil tabii ki. Uranüs’ ün yaratacağı değişim ile, insanlar dünyaya bakış açılarını değiştirecek. Tepe noktasından Uranüs geçen ülkeleri incelediğimde, yüksek yapıların çoğaldığını, modernizm kavramlarının daha da baskın etkiler gösterdiğini gördüm.

Ayşenur Yazıcı : Plüton’ dan bir patlama beklemiyor musun ? Uranüs’e yaptığı açıyı bir düdüklü tencere gibi görüyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Bekliyorum tabii ki. Plüton toprak altında kalan gerçeklikleri ve gizlideki olayları temsil eder. Türkiye’nin öz burcu Akrep. Yükselen Yengeç, Ay İkizlerin en zor derecesinde. 29 derecede. Biz toplum olarak yardımsever, aileye çok düşkün müthiş bir toplumuz. Ancak Plüton, içimizde tabii ki bunları negatif yönde değerlendiren kötü niyetli kullanan kişiler olduğunu da gösteriyor. Medya da İkizler etkisi var. Siz medya için ne düşünüyorsunuz.

Ayşenur Yazıcı : İkizler medya da biraz dedikoduyu da getiriyor. Sürekli birilerinin hayatını karıştırıp, merak ediyoruz. Özele girmeye, dedikodusunu yapmaya bayılıyoruz.

Oğuzhan Ceyhan : Siz aslında Astrolog kişiliğiniz ile değil de , radyocu, yazar, televizyoncu, köşe yazarı olarak entelektüel, çağdaş bir Türk kadının temsilcisisiniz. Ancak çok zor olan astrolojik yorum yapmak konusunda da başarılısınız. Aslında beni tüm bu özellikleriniz ile şaşırtıyorsunuz.

Ayşenur Yazıcı : Teşekkürler. Tabii bilmeden de yapmamak lazım. Tahmin başka bir şey, matematik başka bir şey. Ben matematik kısmı için sizin kadar başarılı değilim, ancak tahmin kısmına geldiğimiz zaman sanıyorum haberde geçirilen 24 senenin verdiği deneyim, bir kavrayış şekli oluşuyor insanda. Kitaplarımda da değindiğim şey budur. Haberlerde değinilen ve başkasına aktarılan konular aslında toplumun genel yapısını anlatan şeylerdir. Bir ülkenin haber bültenini izlerseniz, o ülkenin anlayışını, kavrayışını, örflerini ve dünyaya bakışını görebilirsiniz. Sanıyorum Plüton’un da etkisi ile, söylemen gerekeni söyle, söylememen gerekeni görmezden gel bakış açısı ile iletişim oluşturursanız bilgisi az olan toplumlar da kendilerini yanlış yönlendirirler. Haberi bırakmamın sebebi de buydu. Şu an Türkçe’yi yanlış kullanan spikerler haber okuyorlar. Pakistan ( Ayşenur hanım uzatarak söylüyor ) kelimesini Pakistan olarak ( Şimdi kısa telaffuz ediyor ) söylerseniz, halka yanlış bir şey öğretirsiniz. Ancak tabii hatalar olabilir. Onlar da benim gibi eğitim alabilirler. Ben sahne sanatları mezunuyum. TRT ‘ nin açtığı sınavı kazanarak başladım. Yıllarca çalıştım. Geçen yıl çok mutlu olduğum bir program yaptım. İsmi “Adem ve Havvalar” dı. İnsanların psikolojik olarak hayata destek aradıkları her konuyu gündeme getirdim ve çözüm bulmadan asla programı kapatmadım. Ve beklediklerimizin niye olmadığını sorguladım. Ancak bana verilen sözler tutulmadığı için programı devam ettiremedim. İstemeyerek çok sevdiğim bir programı bıraktım.

Oğuzhan Ceyhan : Yeni projeleriniz olmalı.

Ayşenur Yazıcı : Tabii ki var. Mucizeler üzerine bir program hayalim var. Mutluluğun bulaşıcı olduğuna inanıyorum. Yapacağınız doğru iş, evinde kocasına kapıyı açan kadının bulaştıracağı mutluluğa, ikisinin birlikte bulaştıracağı mutluluk çocuğunun yaşamında iyi bir eğitim ve zeka açılımına neden olabilir.

Oğuzhan Ceyhan : Tabii ki mutluluk aynı zamanda motivasyona da neden oluyor. Zaman zaman, insan kaynakları uzmanları ile konuşuyoruz. Aile yaşamının insanın hayatında ne kadar önemli olduğundan ve bunun verimliliğe yansımasından bahsediyoruz. Astrolojik haritanızın önemi büyük, ancak aile eğitim, çevresel etkiler de inanılmaz büyük önem taşıyor. Hepimizi çevre etkiliyor. Türkiye’nin doğum haritasında da çok büyük hareketler var. Uranüs Ay karesi ile evren bize duyarlılığımızı arttıracak sınavlar gönderecek. Şu an çok hoşgörüsüz bir ortam içerisindeyiz.

Ayşenur Yazıcı : Ben de yapmayı düşündüğüm programları bu yüzden önemsiyorum. Çünkü bu programları insanlara insanların acılarını göstermek için değil, birbirimize daha fazla hoşgörü göstermemiz için, daha çok biz diyebilmemiz için yapmak istiyorum. Özveri nedir, fedakarlık nedir, sevmek nedir?. Sen vefasızsın diyen insana, sen ne kadar vefalısını sorgulatmak istiyorum. İnsanların sosyal yaşamda birbirlerinden ne alıp verdiklerini, neleri eksiltip, neleri çoğalttıklarını konuşmak ve konuşturmak istiyorum. Ancak ne yazık ki, içinde tecavüz, dram ya da şiddet olmadığı sürece reyting almak mümkün değilmiş gibi. Televizyonu kapattığınızda insanlar bir şeyler öğrenmiş olmalılar diye düşünüyorum. Bunu sağlayabilmek için de sadece benim değil, televizyoncuların ve müdürlerin de sabırlı olması gerekiyor. Çağ atlamak bana kalırsa çok acı bir şey. Çünkü atlamadan yaşayarak geçirilmeli. Hepimizin Tanrıdan bir ışık taşıdığına inanıyorum. Bir şeyler öğrenebilmek için bu ışık ile birlikte biz de bazı evrelerden geçmeliyiz. Ben inançlı bir insanım. Kuranı da okudum, İncili de, Tevratı da. İnsanlara yol gösteren bu harika kitapların ışığında hala vurdumduymaz bir yol izlemek de anlaşılır gibi değil. Aklıma bir şey takıldığımda yeniden yardım alıyorum. Yeniden okuyorum. Çünkü medeniyet artık vicdanınızı da doğru kullanmayı engelliyor. Artık para faktörü alıp başını gitmiş durumda. Hepimize daha mutlu, daha kahkahalı, daha çok tüketim yapacağınız, iyi giyinip, iyi yiyip, itibar kazanıp ama içinin boş olacağı bir şey bahşediyorsa düşünmek gerekli. İtibar birimi iyilik olmalı, para değil. Bazı medya organları, bazı programlar yaşamı ile örnek olamayacak, insanlara bağırmayı öğreten insanlar ile program yaparak ve onlara imkan sağlayarak yanlış bir şey yapıyor. Vicdanı artık yarar ile ölçmeye başlamak lazım.

Oğuzhan Ceyhan : Okurun da sizin için ne düşündüğü önemli. Hem de size bu konuda güzel haberlerim var. Kitaplarınız haritanızdaki Jüpiter’ in etkisi ile yurt dışında yayınlanacak ve pek çok dile çevrilecek. Önümüzdeki 12. yılın ana konuları bunlar olacak. Çok okunan bir yazar olacaksınız.

Ayşenur Yazıcı : Yaşasın ( Ellerini havaya kaldırarak )

Oğuzhan Ceyhan :Neptün 2012’ den sonra size maddi olarak da büyük bir değişim getirecek. Ve zaman içinde tüm dünyada tanınan bir yazar olacaksınız.

Ayşenur Yazıcı : Süpppeeeer.

Oğuzhan Ceyhan : Yıllandıkça daha değerli olacaksınız. Peki Türkiye’ nin medya ile ilişkisine ne diyorsunuz ?

Ayşenur Yazıcı : 2007 ‘ e kadar Televizyon önünde en çok vakit geçiren insanlar Amerikalılardı. Bu yıldan itibaren artık Türkiye oldu. 100 kişinin 45 ‘ i neredeyse ömrünün tamamını televizyon başında geçiriyor. Bu bir kısır döngü. Çünkü insanlar para harcamadan eğlenmenin yollarını arıyorlar. Kadın ve adam eve yorgun argın geliyor. Bir de çocuk var. Bir şeyler izlemek istiyorlar. Ne kullanıyor?; Medya. Açlığı, şaka yapmayı, yemeyi, üremeyi, gülmeyi, ve kavgayı kullanıyor. Hayatın kendisi bir savaş zaten. Bunları ne kadar deşip verirseniz o kadar aileyi televizyon başında tutuyorsunuz.

Oğuzhan Ceyhan : Yaşamak, varolmak ve insan olmak kolay bir şey değil. Programları hazırlarken bunları unutmamak gerekli. Biraz da ilişkilere dair konuşalım mı ?. Siz çizginiz ile toplum içinde özel bir yere sahipsiniz. Ayşenur Yazıcı, ilişkileri ile değil, sosyal başarıları ve aklı ile kendini öne çıkarmış bir insan. Dişi ve kadın olmanın ayrı şeyler olduğunu düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz ?

Ayşenur Yazıcı : Programımda da bunları anlatmaya çalıştım. Kadınlar evlilik sonrası kendilerini dişi hissediyorlar. Ancak anne olduktan sonra erkek eşini daha çok kadın olarak görmeye başlıyor. Ve erkek bunu ifade etmeye devam ettiği sürece, kadın git gide kendini daha az dişi olarak hissetmeye başlıyor. Bir süre sonra adam başka bir kadını dişi olarak görmeye başlıyor. Bu nüansı çok iyi yakalamak lazım. Ev kıyafeti diye bir şey olmamalı. Hasta bile olsa bakımlı olmalı. Yırtık veya lekeli bir tişörtü 3 kez daha giyince altın madalya mı veriyorlar. Kadının dişiye ait faktörleri bırakmaması gerekli. Üstü lekelenen bir giysiyi, olsun evde giyerim bakış açısından kurtulmak lazım.

Oğuzhan Ceyhan : Astrolojide kadını Venüs ve Ay temsil eder. Astrolojide biliyorsunuz Venüs sabah ve akşam yıldızı olarak iki evreye sahiptir. Venüs aslında gecelerin tanrıçasıdır. Biraz erotizm taşır. Tüm mitolojilerde ise ay kadındır. Güneş ise erkek. İkisinin arasındaki en büyük fark. Ayın evrelerinin olmasıdır. Kadın bu yüzden ay gibi değişkendir. Kadın, ilk dördündür, son dördündür, dolunaydır. Erkek ise Güneşteki gibi katı tutumunu uzun sürdürmeye devam eder. Bu iyi midir tartışılır.

Ayşenur Yazıcı : Çok doğru. Aynı zamanda, kadına asli görevler başlığı altında pek çok şey de öğretiliyor. Dişi olmak bunların arasında yok ne yazık ki. Yanlış anlaşılmasın. Ben sadece, kız çocuklarına dişi olmanın ayıp bir şey olmadığının öğretilerek ve kendilerinin değerli olduklarının farkında olarak büyütülmeleri gerektiğini düşünüyorum. O zaman kadınlığa geçiş aşamasında dişiliğini de kaybetmeyecektir.

Oğuzhan Ceyhan : Kadın ile erkek arasında , bir sağ ve sol beyin farkı var. Erkekler daha matematiksel iken, kadın daha duygusal olabiliyor. Bir bütünün iki yarısı gibiyiz. Ancak her biri diğerini eksiklik olarak nitelendiriyor. Oysa birbiri olmadan evrensel bütünlüğü oluşturmak imkansız.

Ayşenur Yazıcı : Katılıyorum. Ayrıca erkeklerde çok duygusallar. Yaşarken hissettirmeye çalışıyorlar. Ancak konuşulmasından hoşlanmıyorlar. Erkekler duygusal olduklarında ve bu anlaşıldığında güçlerinden kaybedeceklerini düşünüyorlar.

Oğuzhan Ceyhan : Son kitabınızı bize anlatır mısınız ?

Ayşenur Yazıcı : Kitabı, Ademler ve Havva’lar programını yaparken, birden yazmaya başladım. Mağara devrindeki kadından başladım. Bir baktım 50, bir baktım 100 sayfa olmuş. Sonra ideal kadını araştırdım. Japonlar bir kadın yapmışlar. 400 kelime konuşuyor. Teni kadın teni gibi. 361.000 dolarınıza varsa ideal kadın sizin diye haber yapmışlar. J Mağara dönemindeki ilkel dürtülere baktım. Evlilik mevhumu yok. Barınacak, korunacak, doyacak ve üreyecek. Kitapta mağara devrindeki adamı residence ‘ ta, diğerini de mağarada yaşattım. Doğa size ihtiyacınız olan her şeyi vermiş. İhtiyacımız olmayanları da , işimizi hızlandırmak için biz icat etmişiz. Şimdi ve o zaman arasında ne kadar aynılık olduğunu göstererek yazıyorum.

Oğuzhan Ceyhan : Bize son olarak neler söyleyebilirsiniz.

Ayşenur Yazıcı : İnsanların kalıplardan uzak durması lazım. Her kör olanın gözü açılmayacak diye bir kural yok. Her kel olanın saçı çıkmayacak diye bir kural yok. Neye inanırsak kendimize onu çekiyoruz. Gerçekleşeceğine inanırsak başarabiliriz. Yazarken de , program yaparken de buna inanarak yazıyor ve konuşuyorum. Umudu ve mutluluğu bulaştırmayı unutmayalım. Hayatımda mucize olduğunu anladığım pek çok olay var. İnsanların da hayatında pek çok mucize var. İnsanlar hala hayatın bir mucize olmadığını düşünüyorlar. Ama hayat bir mucize.

Oğuzhan Ceyhan : Çok teşekkürler. Yine görüşeceğiz.

Uranus
Uranus
YÖNETİM
YÖNETİM

Kadın
Kova Sıçan
Mesaj Sayısı : 2826
Yaş : 39
Nerden : Azerbeycan-Bakü
İş/Hobiler : Astroloji, spor
Lakap : Bayan Mistik
Kayıt tarihi : 24/12/08

https://astroflame.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz