Aşk gezegeni aslanda 6 eylül 2012

[Uranus]

Aşk gezegeni Aslan’da
Venüs 6 eylülden itibaren Aslan burcuna ilerliyor. Aşkta, zevklerde ve ilişkilerimizde daha cömert, gösterişli, dışa dönük, eğlenceli olabileceğimiz günlerdeyiz. yükselen beklentiler içerisindeyiz. Maddi konular üzerinde fazlaca durabiliriz ancak ayağımızı yorgana göre uzatma konusunda zorlanabiliriz. Nelerden kaçınmalı ? Elimizdeki kaynakları daha iyi, ısraf etmeden kullanmak durumundayız.

[Uranus]

"Hata, kendini beğenmişliğin bir sonucudur.
İnsanlar sıkı çalışmazlar çünkü kendini beğenmişlik duygusu içinde,
sıkı çalışmaksızın başarabilecek kadar zeki olduklarını sanırlar."
Edison



Venüs Aslan'a Giriyor

Yaşam sevgisi, hayatı keyif ve neşe içinde yaşama, yaratıcı sanatsal faaliyetler, içten gelen sevginin cömertçe dışarıya sunulması, ateşli aşklar.

Olumsuz anlamda: Kendi değerini başkalarının onayına göre belirlemek, zevk ve eğlenceye düşmek, sadece kendini sevmek, kendini beğenmek (kendiyle böbürlenme), aşk ve gurur, lüks ve ihtişam sevgisi.

Venüs ile özdeşleştiren (Babil'de İştar adıyla bilinen) Sümer aşk tanrıçası İnanna yeraltına inerken ölüler diyarının her bir kapısında giyisilerinden ve takılarından birini bırakmak zorunda bırakılır. Sadece önemsediklerinden ve değer verdiklerinden değil, onu gökyüzü tanrıçası yapan her şeyden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Çırılçıplak kaldığında artık egosunu oluşturan tüm dış rollerden arınmış, sadece 'kendi' olarak kalmıştır. Bir anlamda, sembolik olarak, her şeyden -süslerinden, debdebe ve hükümdarlığından- bağımsız bir şekilde kendini bulduktan sonra ancak gerçek bir tanrıça olabilmiştir.

Aslan'daki Venüs değerli olduğunu, arzu edildiğini, herkes tarafından sevildiğini, çekici bulunduğunu bilmek, başkalarının gözünde parlayışını görmek ister. Bunun için lüks, ihtişam ve görkemli dış dünya kurabilir. Bu dünya en ufak bir beğenilmeme ve reddedilmede çok yaralanacak bir egoyu saklıyor olabilir. Eğer kendini 'ne ise o olarak' değerli hissedebilirse, dışarıdaki alkıştan, onaylanmaktan bağımsız hayatın tadını çıkartabilir, neşe ve samimiyetle yeteneklerini sergileyebilir, içindeki güzellikleri cömertçe açabilir, doğal bir çekim merkezi haline gelebilir.