Astroloji Aşkına
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
En son konular
» Merhaba tekrar :)
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyPtsi Haz. 08, 2015 9:23 pm tarafından PaperDragon

» Gaziantep'ten selamlar
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyPtsi Haz. 08, 2015 8:52 pm tarafından PaperDragon

» Caput Algol sabit yıldızı
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 11:25 am tarafından Uranus

»  Nazım Hikmet
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:57 am tarafından Uranus

» Progres Asc
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:56 am tarafından Uranus

» Stelyum
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:55 am tarafından Uranus

» ben geldimm
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:52 am tarafından Uranus

» SES ??
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyPtsi Mayıs 18, 2015 4:51 am tarafından Uranus

» KARŞILIKLI AĞIRLAMA (MUTUAL RECEPTİON)
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm EmptyC.tesi Ara. 20, 2014 10:35 pm tarafından sinan1399

Anket

Bucunuz Hangisi

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap9%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 9% [ 402 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap8%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 8% [ 376 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap8%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 8% [ 370 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap9%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 9% [ 439 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap9%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 9% [ 410 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap8%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 8% [ 391 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap9%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 9% [ 409 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap9%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 9% [ 414 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap7%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 7% [ 347 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap7%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 7% [ 318 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap9%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 9% [ 415 ]
Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_lcap9%Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Vote_rcap 9% [ 427 ]

Toplam Oylar : 4718

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

Nisan 2024
PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930     

Takvim Takvim

.
.

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

3 posters

Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Misafir Perş. Eyl. 16, 2010 6:08 pm

Eski tıbbi astrolojinin son 10-15 yılda geçirdiği evrimi anlayabilmek için, önce onun üzerinde biriken tozları anlamamız gerekir. Örneğin hep birlikte milattan 400.000 yıl önce yaşadığımızı hayal edelim. Kendimizi tamamen, meyveleri sağlayan, sebzeleri yetiştiren dört elementin, yani su, hava, toprak ve kendisini fırtınalarda çakan şimşek olarak gösteren ateşin, insafına kalmış gibi hissedebiliriz. Başka tür bir ateş de bizi sıcak tutmak üzere Güneş’in ısısından geldi ama bu aynı zamanda büyük orman yangınlarına da sebep oldu. Üstelik Güneş battığında hava karanlıktı, üşüyordunuz ve günlük aktiviteler sona ermişti. Bu ilkel kadın ya da erkek olarak hayatta kalabilmeniz Güneş’in hareketlerine bağlıydı. Yavaş yavaş, Güneş’in ufuktan her zaman aynı noktadan yükselmediğini farkettiniz. Ve Güneş’in bu tarz değişimlerinin tam olarak ne zaman gerçekleşeceğini gösteren bir çizelge veya sistem geliştirmeniz gerektiğini anlamaya başladınız. Bu tarz merakların reddedilemez kanıtlarına sahibiz. Son zamanlarda dahi Stephen Hawking tarafından dikkatle incelenen İngiltere’deki Stone Henge’de bunun en iyi örneğidir. Lineer zamanda ilerlersek, bildiğimiz gibi, Babil’deki Sümerler’e gelene kadar, Londra’daki British Museum’da bulunan ve Milattan önce 14000-15000 yıllarına ait kil tabletlerde, ayın fazları, gün batımları gibi pek çok astronomik gözlemin olduğunu görürüz. İşin ilginç yanı, bu gözlemler sadece Orta Doğu’nun tekelinde değildi, tüm dünyaya yayılmıştı Mayalar, Çinliler ve Australopithecus’lar da aynı şeyi yaptılar. Meşhur Babil Kuleleri, astronomi rasathanesiydiler.

Zodyak ilk kez dikkate değer şekilde Dendera tarafında heykelleştirilmiştir ve burçlar kabaca milattan 200 yıl önce Firavunların zamanında Mısır’da doğmuştur. Hindistan’da milattan önce 327 civarında yapılan astronomi çalışmalarına ait kesin kanıtlara sahibiz. Ve tıbbi astrolojinin Yunanlar ve Romalılar arasında doğduğu zaman da bu zamandır. Milattan önce 450’de Hipokrat şöyle dedi : “ Kendi bilimine astrolojiyi katmayan bir tıp doktoru akılsız değil midir ? ” Astronomi’deki hızlı ve önemli gelişmeler, tıbbi astrolojinin gelişmesinde önemli bir etken oldu. Daha sonra, Ptoleme’yle ( MS 150), şu ana dek korunan ve birçok dile çevrilen Tetrabiblos ve Centilocus’da ortaya çıkan, onun zamanına ait astrolojik yapılardır. Bu kitaplarda tıbbi astrolojiye yapılan birçok referans bulunabilir. Ve yine 1300 yıl sonra Cristoph Colombe dışında hiç kimsenin Ptoleme’nin coğrafya haritalarını kullanmadığını unutmayalım.

Daha sonra, Medaps (tıbbi astroloji) ve Genaps (genetik astroloji) hakkında yazacağım kitabımda daha derinine de ineceğim, Arap Astronom ve Astrolog’ların büyük dönemi geldi. Bu alanda, çoğunluğu hem geleneksel tıbbı, hem de tıbbi astrolojiyi birlikte uygulamış birçok önemli astronom ve astroloğun olduğunu söylemek yeterlidir.

1230 civarında İmparator Frederick II’nin ünlü saray astroloğu Guido Bonati bu alanda büyük ilerleme kaydetti. Bonati, doğum zamanının tam olarak saat ve saniyesine kadar rektifiye etmek için kullanılan orta noktalar tekniğinin tartışılmaz mucididir. Tahmini haritanın akslarından birini Güneş’le, yavaş hareket eden gezegenlerden birinin orta noktasına yerleştiriyordu. Bu, benim kullandığım ilk rektifikasyon yöntemiydi ve sadece genaps (genetik astroloji)’ı kullanan yöntemle de çok iyi örtüşmekteydi. Daha sonra büyük Rönesans dönemi geldi ; Aralarında, XIII. ve XIV. Louis’in Fransız astroloğu olan ve yirmi ciltlik kalın eseri Astrologia Gallica’yla J. B. Morin de Ville Franche’ın da bulunduğu sayısız Avrupalı astroloğun dönemi. 1666’da Colbert ve XIV. Louis, Bilimler Akademisi üyelerine astrolojiyi kullanmayı, uygulamayı ve öğretmeyi yasakladılar. Bu karar Fransa’da ve Avrupa’daki diğer yerlerde ciddi astrolojinin azalmasının başlangıcına işaret etti.

19. yüzyılın sonunda itibaren, 1920-1940 arasında, Astrolojide gittikçe artan bir canlanma başladı, evler tablosunu özelikle tıbbi astrolojide kullandığım, Alman matematikçi ve astrolog Dr. Walter Koch gibi değerli profesyonellere teşekkürler. Gerçek şu ki her vaka ve her sağlık sorunu 1500’den fazla haritanın üzerinde kanıtlanmaktadır. Güneş sistemimizin Nasa ve Sovyetler Birliği tarafından keşfedilmesinden bu yana, sonunda, yeryüzünde yaşayan her şeyin üzerinde, zodyağın, gezegenlerin ve muhtemelen astroidlerin oluşturduğu çoğul etkiyi bilimsel olarak açıklamamıza yardım edecek, yığınla doğru ve geçerli gerçek bilgi yayınlanmaktadır. Astroidlerle ilgili olarak açıklanan şüphenin sadece şöyle bir nedeni var ; ben Juna, Ceres ve Pallas’ı kullanmıyorum çünkü çok fazla neden eklemek teşhis yapmayı zorlaştırıyor ve kafayı karıştırıyor, hataya sebep olabiliyor.

Beni Medaps (tıbbi astroloji) ve genaps (genetik astroloji) ilgili yaptığım araştırmada motive eden öncelikle bunlar gibi göze çarpan keşiflerdir. Sonunda tartışılmaz gerçeklere atıfta bulunabilir ve gerçek bir ilerleme gösterebilirdim. Bana büyük destek sağlayan bir kişi, “Yaşamın Simyası” ( Alchemy of Life)’nı yazan Fransız biolog Etienne Guille’dir. Kitabın ilk cildi, mizacımızı, tepkilerimizi ve çeşitli patolojilerimizi yöneten zihinsel ve fiziksel güçlerin karmaşıklığını anlamamı sağladı.

Tıbbi astrolojinin tarihinin tanımlandığı bu kısa girişten sonra, 21. yüzyıla, Medaps (tıbbi astroloji) ve Genaps (genetik astroloji)’a geliyoruz.

TEMEL Bu öğretinin temel unsurları, asırlık geçmişe sahiptir ve iyi hedeflenmiştir :


Tropikal zodyak ve burçların etkileri,
Güneş sistemi, gezegenler ve Kiron,
Açılar, isim vermek gerekirse, klasik açılar : Birleşme, karşıt açı, kare, kırkbeş derece açı, altmışlık açı, otuz derecelik açı, üçgen ve yüzellilik açı. Bunlara ek olarak, Kepler açıları : 72 derece (kintil) ve 144 derecelik (bikintil) açılar ve 51 derece (septil) ve 102derecelik (biseptil) açılar ki Bill Tierney, benim Franzsızca’ya çevirdiğim (Ed. du Rocher, Gnosis collection in 1986) Perceptions in Astrology (Astroloji’de Algılamalar) adlı ünlü kitabında bu açıları ender görülen açılar olarak adlandırmıştır.
Fakat, tıbbi ve genetik astroloji de ve diğer ciddi patolojilerde bunlar o kadar da ender değildir. Tüm okuyuculara bu kitapta yeralan haritaların hepsini incelemelerini ve hemen hemen tamamına yakınının Kepler açılarına sahip olduğu gerçeğini görerek bu konuda tatmin olmalarını öneririm.

Aynı zamanda Zaen Stein tarafından Kiron araştıması sırasında keşfedilen 165 derecelik yeni Karma açısı da önemlidir. Bu açıyla ilgili olarak incelediğim 139 AIDS’li hastanın haritasından 73’ünde görüldü. Orta noktalar : Medaps (tıbbi astroloji) ve Genaps (genetik astroloji)’la 15 yıllık deneyimden sonra, tıbbi haritaları orta noktaları dahil etmeden anlamaya çalışmanın yararsız olduğu ortaya çıktı.


En Yeni Araçlar
Almanya’daki Hamburg Astroloji okulu tarafından geliştirilen sayısallaştırılmış tropik zodyak, ama bu yöntem “seedings” tekniğini kullanılmadan yararsızdır.


Nodal harita
Doğumdan önceki güneş tutulması
İkinci ve dördüncü ev/sektörlerle ilgili yeni kavramlar
Sekizinci harmonik : Hangi patoloji olursa olsun, ciddi bir patolojinin yüz de yüz göstergesidir. Bunu yüzlerce, AIDS, kanser, Alzheimer, Parkinson vakasında ya da Şizofreni, Paranoya gibi zihinsel patolojilerde kanıtladım.
Altıncı sektörün tam girişi. Buranın 1 dereceden daha az toleransla gezegenlerle yaptığı açılar, ciddi bir patolojinin oluşacağını ve bu sürece dahil olan gezegenleri gösterir.
Ve son olarak da, ama en az yukarıdakiler kadar önemli olan benim Medaps (Tıbbi astroloji) tarayıcım.
Ayrıca bu gizemli “seedings”leri Amerikan Astroloji dünyasıyla tartışmak niyetindeyim. Bu konuda, Ekim 1983’te Phoneix Arizona’da katıldığım bir çalışma grubunda çok iyi karşılandım. Bunların kaynağı, 1650’ler civarında Astrologica Gallica adlı kitabını yazan, Fransız astrolog J. B. Morin de Villefranche’dır.

Öngörüm yaparken doğum haritaları üzerinde kullandığım sadece 3 tane yöntem vardır. Bunlar : · Transitler : Bu konudaki en iyi kitaplardan biri olan Robert Hand’in “Planet in Transit”e başvurabilirsiniz.· Solar Arc ilerletimleri ya da her yıl için 1 derece. Bu tercihen doğum tarihindeki solar arc alındığında, doğumgününden önceki ve sonraki 6 aylık periyodlar için iyi sonuçlar vermektedir.· Marsilya’lı Gustave Arcivaux’a ait, tamanen bir Fransız keşfi. Adını vermek gerekirse, Humano Kozmik Zaman Sistemi, ki bu sistem dünyanın güneşin etrafında izlediği yolu ve astronomiyi temel almıştır. Konunun tam açıklaması için Medaps (tıbbi astroloji)’la ilgili kitabımı okuyabilirsiniz.

Bu bize efemeris kullanmadan, konu yalnızca yükselen kolonunu ilgilendirdiği için, sadece Koch ya da Placidus evler tablosuyla, , herhangi bir yılın herhangi bir günü için tam tahmin yapma olanağı sağlar. Fakat bunu Medaps (tıbbi astroloji) vakasında kullanmadan önce, Medaps (tıbbi astroloji) tarayıcısının kurulmuş olunması, ve natal gezegenler doğum anında getirdikleri potansiyeli kişinin hayatı boyunca taşıdığından, her gezegene ait potansiyellerden tamamen haberdar olunması gereklidir.

Son olarak, her kişi/ hasta için, her yıl presesyon (ekinoksların kaymasından kaynaklanan sapmaya)a göre düzeltilmiş ay dönüşü haritası hesaplarım. Bu benim : · Herhangi bir patolojinin gelişimini,· Tedavide uygulanması gereken değişiklikleri,· Ameliyatın önerilip, önerilmeyeceğini,· Önümüzdeki 365 gün içinde kişinin zihinsel ve fiziksel durumunu kontrol etmemi sağlar. Burada, 13. yılın 14 tutulmasını ve daha sonraki yılın ilk tutulmasını da hesaplamak ve çizmenin zorunlu olduğunu da belirtmem gereksizdir.

Bu ciddi bir tıbbi astroloji check-up yöntemidir.

Nodal Harita Burada , bir nodal harita nasıl hazırlanır ve yorumlanır açıklamak istiyorum. Bu bilginin büyük çoğunluğu Robert Janky’nin Astroloji, Beslenme ve Sağlık isimli kitabından alınmıştır. (Para Research Ed.)

Martin Schulman, mükemmel kitabı Karmik Astroloji’de “ Bugün astroloji dünyasında, ay düğümlerinin yaşamın sürekliliğini anlamada en önemli anahtar olduğu kabul edilmektedir.” der. Birçok astrolog ay düğümlerinin haritanın geri kalanından daha fazla önem taşıdığına inanmaktadır. İşinin ehli bir uzman için, bir kişinin Güneş’i, Ay’ı ve Ay Düğüm’leri o kişinin yaşamı hakkında pek çok şeyi açığa çıkarır. Ne yazık ki Schulman’ın ay düğümlerinin yaygın olarak kabul gördüğüne ait düşüncesine tamamen katılmasam da , iyi bir uzmanın bir kişinin Ay, Güneş ve Ay Düğümleri’nin durumundan o kişinin sağlık durumunu anlayabileceği konusunda hemfikirim. Nodal harita, en azından, iyi bir koruyucu ilaç programıyla önlenebilecek potansiyel sağlık sorunu alanlarını gösterebilir.

Yükselen, bağımsız bir varlık olarak yaşama fiziksel bir vücutla geldiğimiz zamanı temsil eder. Güney Ay Düğümü geçmişi, Kuzey Ay Düğümü ise geleceği temsil eder. Doğom haritasındaki ay düğümleri aksı, pusulanın ibresi gibidir ; Kuzey Ay düğümü, ruhun bu yaşam diliminde gitmesi gereken yönü gösteren ibrenin ucundaki oktur.

Doğum anından genelde ana rahminden önce baş, en son ise ayaklar dışarı çıkar. Schulman’ın dediği gibi “ her doğum haritasındaki potansiyel en zayıf nokta Güney Ay Düğümü’dür.” Ve yeni doğan bir bebekte potansiyel en zayıf nokta kafasının üst kısmıdır, çünkü burası hala yumuşaktır. Buraya gelecek sert bir darbe anında ölüme sebep olabilir. Bir yerden bir yere giderken, vücudumuzun yere en son temas edeceği nokta ayaklarımızdır. Karanlıkta hareket ederken en çok nerenizi korursunuz ? Başınızı. Bu nedenle, ay düğümleri haritasını oluştururken, Güney Ay düğümü’nü 1. evin girişine yani yükselene, Kuzey Ay Düğümü’nü ise 7. evin girişine yani alçalana yerleştiririz. Yükselen başımızın üst kısmını temsil ederken, alçalan isin ayağımızın tabanlarını temsil eder. Bu iki noktayı birleştiren yatay aks ise vücudumuzun ana aksını ve iskeletimizi temsil der. Fakat sanıldığı gibi haritanın orta noktası göbek deliğini temsil etmez, burası daha çok Doğu felsefesinde Kundalini noktası olarak adlandırılan ve fiziksel ve eterik bedenlerin bağlantı noktası olan yere denk gelir. Bu nokta göbek deliğinden yaklaşık 2-3 inç aşağıdadır. Buda’nın derin düşüncelere dalmış heykellerinde Buda göbeğine değil, bu noktaya konsantre olmuştur.

Geleneksel astrolojide, ilk 6 ev, bir insanın kişisel gelişimini, son altı evse topluluk hayatına katılımını temsil eder. Güneş, bireyselliği ve egoyu temsil ettiğinden, daha çok kişisel gelişimle bağlantılıdır. Ay halkı ve dış etkileri temsil ettiğinden, daha çok kişinin dış çevreye katılımıyla bağlantılıdır. Geleneksel tıbbi astroloji, Güneş’i vücudun sağ tarafıyla, Ay’ı ise sol tarafıyla özdeşleştirir. Eğer insan vücudunu yüzü yukarda olacak şekilde nodal haritanın üzerindeki yatay aks üzerinde başı yükselende ve ayakları da alçalan da olacak şekilde gözümüzde canlandırırsak, anatomik olarak karşılıklarını çok iyi bir şekilde görebiliriz. İlk altı ev Güneşin genel yönetimi altındadır ve vücudun sağ tarafını temsil eder, son altı evse Ay’ın yönetimi altında vücudun sol tarafını temsil eder. Evlerin anatomik olarak karşılık geldikleri bölgeler aşağıdadır :


12. ve 1. evler 12. evin girişi köprücük kemiği’nin aksına paralel olacak şekilde,
başı ve boyunu temsil eder,
2. ve 11. evler köprücük kemiğinden diyaframa kadar 3. ve 11. evin girişi diyafram aksına paralel olacak şekilde, kalp de dahil olmak üzere göğüs boşluğundaki her şeyi temsil eder,
3. ve 10 evler göbek deliğinin biraz üzerinde yeraldığı varsayılan Kundalini noktasına doğru çizilmiş hayali çizgi boyunca, mideyi, karaciğeri, dalağı ve ince bağırsağın üst kısmını temsil eder,
4. ve 9. evler karnın alt kısmını, makatı, böbrekleri, mesaneyi, üreme organlarını ve kalçaları temsil eder,
5. ve 8. evler, baldırları, ve her iki diz kapağının ortasına gelecek hayali bir çizgi boyunca üst bacağı temsil eder,
6. ve 7. evler ise alt bacağı ve ayakları temsil eder.
Her durumda ilk altı ev bölgenin sağ tarafını, son altı ev ise sağ tarafını gösterir.


Nodal Haritanın Yorumlanması

Artık şu anda her gezegeni, nodal haritada aynen bir doğum haritasında hesaplandığı gibi, burçların yerlerine göre yerleştirebiliriz. Nodal haritada her gezegenin bulunduğu ev yoruma ait ipucu verir. Fakat bunu yaparken bir yandan da gezegenlerin taşıdğı sembolik anlamları aklımızda bulundurmalıyız. Bu yöntemi kendi doğum haritalarınıza uyguladığınız zaman, tekniğin doğruluğu konusunda ,ben ve benim birçok öğrencim gibi, şaşıracaksınız. Şimdi her gezegenin hangi gerçek ve olması muhtemel sağlık sorunlarını gösterdiğini görelim. Güneş: Güneş bireyselliğimizin ifadesidir ve beden dili açısından nodal haritada, Güneş’in bulunduğu alan, bedenin fiziksel olarak en anlamlı kısmıdır. 12. veya 1. evdeki Güneş’te, yüz (sıklıkla gözler) en fazla dikkati çeker. Güneş’in 2. ya da 11. evde bulunduğu durumlarda, eller anlatımda özgürce kullanılır. 6. veya 7. evdeki Güneş’te, ayakların yere vurulması ya da bacakların alt kısmının çapraz hale getirilmesi kişinin kişiliğini oldukça açıklayıcı hareketlerdir. 5. ve 8. evdeki Güneş ise, özellikle kadınlarda davetkar bir mesaj gönderebilir. Güneş’in yerleşimi çoğunlukla, kişinin mesleki aktiviteleri için en çok önem taşıyan vücut bölgesini gösterir. Örneğin 5. ya da 8. evdeki yerleşim bir atlet için (üst bacaklar)önemlidir, 12. ya da 1. evdeki bir yerleşim düşünmeye dayalı bir mesleği, 6. ya da 7. evdeki bir Güneş ise bir dansçıyı gösterebilir. Güneş’in yerleşimi çoğunlukla vücudun en çok kullanılan bölgesini de gösterir. Güneş babayı da temsil eder, ve babası ölmüş birçok kişinin haritasında, Güneş’in yerleşimi babanın ölümüne neden olan vücut bölgesini gösterir.

Ay : Ay duygusal olarak başkalarıyla nasıl ilişki kurduğumuzu gösterir. Ay’ı 2. ya da 11. evde olan kişiler konuştukları kişiye dokunmak eğilimindedirler. Ay aynı zamanda vücudumuzdaki sıvıları da temsil ettiğinden, vücudun sıvıları düzgün dolaştıramadığı durumlarda, Ay’ın bulunduğu yerin vücutta temsil ettiği bölgede toplanmaya meyillidirler. Ay anneyi temsil eder, ve annesi ölmüş birçok kişinin haritasında, Ay’ın yerleşimi annenin ölümüne neden olan vücut bölgesini gösterir. Bazen Ay’ın nodal haritadaki yerleşimi sağlık ya da güzellik açısından en çok ilgi isteyen ya da dikkat çeken vücut bölgesini gösterebilir. Burası genellikle acıya ve uyarılamaya en hassas ve duyarlı bölgedir. Ay’ı 1. ya da 12. evde bulunan pek çok kişinin dişçiye gitmekten ödü patlar. Ay’ları 4. ya da 9. evde olan kişiler cinsel birleşme esnasında çok duyarlıdır. Merkür : Merkür sinir sistemiyle ve bizi en çok neyin endişelendirdiğiyle bağlantılıdır Eğer varsa, sinir sistemiyle ilgili sorunlar, nodal haritada Merkür’ün bulunduğu evin temsil ettiği vücut bölgesinde kendini gösterir..Sağ kolun çok kullanılmasından dolayı titremesi, tipik bir 2. evdeki Merkür göstergesidir. Aynı zamanda kişi en çok nodal haritada Merkür’ün yerleştiği bölgeyle ilgili endişelenmeye eğilimlidir. Bu bölgeye daha bilinçli dikkat edilir. Haritadaki kötü açılar bu olayı daha da görülür hale getirir. Venüs : Nodal haritada Venüs’ün bulunduğu alanın temsil ettiği vücut bölgesi de dokunmaya ve uyarılmaya karşı oldukça hassastır, fakat Ay’ın temsil ettiği alandan farklı olarak bu bölge daha fazla zevk verir. Kötü açılarla etkilenmediği sürece bu bölge genellikle vücudun fiziksel olarak en güzel yeridir. Venüs’ün 12. ya da 1. evdeki yerleşimi güzel bir yüz verir, 2. ya da 11. evdeki yerleşimi ise kadın figürünü iyice ortaya çıkarır.

Bilinçli ya da bilinçsizce, bu bölge sevişme sırasında çok önemlidir. Nodal haritada Venüs’ü 1. ya da 12. evde olan birisi için bir öpücük en önemli ve anlamlı hareket olabilir. Venüs 2. ya da 11. evdeyken kişinin partneri tarafından kucaklanması ya da sıkıca sarılması özellikle anlamlıdır. Satürn’den Venüs’e yapılan kötü bir açı genellikle bu bölgeyle ilgili hem istek, hem de aynı zamanda korku yaratır, örneğin hem öpülmek istemek ama aynı zamanda da yakınlıktan korkmak gibi. Mars : Mars nodal haritada çok önemli bir rol oynar ve evlerdeki yerleşimi ve açıları çok dikkatle incelenmelidir. Marsın bulunduğu evin temsil ettiği bölge bir kazada yaralanması en olası bölgedir. Bu bölgede yara izlerini arayın. Kazaların sıklığı Marsın yaptığı açılara bağlıdır – Mars ne kadar kötü konumdaysa, o kadar fazla kaza olur.

Mars kas sistemini de temsil ettiğinden bu bölge vücudun en kaslı bölgesidir. Fakat daha da önemlisi bu bölgedeki kaslar zihinsel gerginliğin fiziksel yansıması olarak daha fazla gerginleşmeye meyillidir. Mars iyi açılara sahipse, bu gerginlik kolayca boşaltılabilir, ama zor açılar bu gerginliğin daha da artmasına neden olur. Mars iltihapları ve ateşi de temsil ettiğinden, haritada bulunduğu yer vücudun en sıcak yeridir. Eğer Mars Pluto’yla kötü açı yapıyorsa, bu bölge bakteriyel ve viral enfeksiyonların en sık görüldüğü bölge olur. Eğer Mars Ay’la kötü açı yapıyorsa, Ay alerjik reaksiyonlarla ilişkilendirildiği için bu bölgede alerjiler görülebilir. Mars’ı 1. ve 12. evde olan kişilerin, eğer Marsın iyi açıları yoksa, ergenlik dönemlerinde aknelerle sorunları olur. Kişi yaşamının bir döneminde Marsın temsil ettiği bölgeyle ilgili ameliyat geçirir, örneğin Mars’ı 4. evde olanların çoğu acil apandisit ameliyatı geçirirler.

Jüpiter : Sevimli yaşlı Jüpiter şişmanlığı temsil eder, fazla yağlar Jüpiterin nodal haritada bulunduğu bölgede toplanmaya meyillidir. Vücudun bu bölgesi, diğer bölgelere göre daha büyüktür. Jüpiter’in 4. ve 9. evde bulunduğu durumlarda orta yaş göbeği sıkça görülür. 1. veya 12. evdeki Jüpiter genellikle oldukça büyük bir kafayı, 6. ya da 7. evdeki Jüpiter ise büyük ayakları gösterebilir. Jüpiter aynı zamanda vücudun bu bölümünün zarar görmesini de önler ama bu bölge rahatsızlığında da sorunu oldukça büyütür. Jüpiter fazla hareketi de temsil ettiğinden, vücudun bu bölgesi bazen çok fazla kullanılır. Kişi bu bölgeyle ilgili fiziksel limitlerinin çoğu zaman farkına varamadığından, özellikle Jüpiter ve Mars’ın birlikte bulunduğu durumlarda, buraya fazla yüklenebilir. Örneğin 12. ya da 1. evdeki bir Jüpiter kişinin kafasını tükenme noktasına kadar çalıştırdığını, 4. ya da 9. evdeki bir Jüpiter ise, kişinin ağır cisimleri kaldırmaya çalıştığından ya da kaldırırken yanlış kasları kullandığından bel ağrısı çektiğini gösterebilir.Son olarak, Jüpiter bazen nodal bölgenin bulunduğu yerde fazla aktivite olduğunu da gösterebilir. Örneğin Jüpiter’i 12.ya da 1. evde bulunan kişilerin fazla çalışan tiroid bezleri ya da büyümüş bademcikleri olabilir. Jüpiter’in 3. ya da 5. evde olması klasik bir hipoglisemi örneğidir.

Satürn : Satürn’ün nodal yerleşimi pek çok nedenden ötürü çok önemlidir. Fiziksel olarak vücudun bu bölümü az gelişmiş ya da diğer bölgelere oranla daha küçük olabilir. Satürn vücut tüylerini de yönettiğinden, bu bölgede genelde fazlasıyla tüylenme görülür. Nodal olarak Satürn’ü 1. ya da 12. evde olan erkeklerin genelde çok saçı olur ve kelliğe nadiren rastlanır. Satürn’ü 2. ya da 11. evde olan kişilerin genellikle bol tüylü gelişmemiş kolları ve/veya dar göğüsleri olabilir. Eğer Satürn geri hareketliyse, tüyler daha çok sırtın üst kısmındadır. 4. ya da 9. evdeki Satürn’de bel ya da baldırlar normalden daha dardır. 6. ve 7. evdeki Satürn ise ince bilekler ve küçük ayaklar verir. Satürn bulunduğu bölge normalin altında aktiviteyi ya da gelişimi gösterir. Örneğin 1. ya da 12. evdeki Satürn, görmede ya da duymada azalma, yeterince çalışamayan tiroid ya da timus bezi, oldukça kemikli, köşeli ve küçük bir kafa, bazen zihinsel gerilik ya da düşük zeka veya Satürn’ün Hipofiz bezinin üzerinde de etkisi olduğundan kısa boy verebilir. Aynı sebeple ergenliğin başlaması da gecikebilir.

Romatizması olanlar en fazla ağrıyı ve eklem bozulmasını nodal haritada Satürn’ün bulunduğu bölgede hissederler. Satürn’ü 11. ya da 2. evde olanlarda, bazen kongestiv (büyümeyle ilişkili) kalp rahatsızlıklarına ve anfizeme rastlamaktayız. Satürn’ün 5., 6., 7. ve 8. evde olanlarda bacağın bir bölümüne kan akışının engellenmesi olan filebit sorunları görülmektedir. Satürn’ün bulunduğu bölgelerde kemik çıkıntılarına da rastlanmaktadır. Satürn’ün Ay’la kare ya da yüzellilik açı yaptığı bölgelerde, ödem görülmektedir. Uranüs : Uranüs istem dışı sinir sistemiyle ve daha çok sempatik sinir anahatlarıyla ilişkilidir. Neptün parasempatik sinir anahaylarını yönettiğinden, her anahat diğerinin fonksiyonlarını kontrol eder, ve yine karşılıklı olarak birbirlerini kontrol altında tutarlar. Uranüs nodal haritada yönettiği alana büyük bir özgürlük getirir, fakat bu aynı zamanda vücudun diğer bölümleriyle koordinasyonsuzluğa sebep olur ve bu bölgeyi kazalara daha açık hale getirir. Eğer Uranüs zor açılar nedeniyle baskı altındaysa, temsil ettiği bölgede tiklere veya istemsiz seğirmelere sebep olur. Uranüs geleneksel olarak sezgiyle de ilişkilendirir, özelikle 12. ya da 1. evde beyin üzerindeki etkileri de daha önem kazanır. Uranüs’ün 11. ve özellikle 2. evde bulunduğu kişiler şifacı olabilirler ya da şifacı ellere sahip olabilirler.

Neptün : Birçok psikolog ve fiziksel kültür uzmanı insanların bedenlerine uzak yaşadığını söylemektedir. Nodal haritada Neptün’ün pozisyonu fiziksel olarak en yabancı olduğumuz bölgedir. Genellikle bu bölgede acı daha az hissedilir, ya da şu ya da bu sebeple burdaki fiziksel sorunlar görmezden gelinir. Şifacı için bu bölgedeki sorunları teşhis etmek zordur. Nodal haritada Neptün’ü 12. ya da 1. evde olan pek çok kişi, teşhisi ve tamamen tedavi edilmesi çok zor olan özellikle migren gibi baş ağrılarından muzdariptirler. Neptün ve Balık burcu vücudun savunma mekanizmalarını yönetirler ve eğer nodal Neptün zor açılara sahipse, özelikle Mars Neptün karesi varsa, Neptün’ün bulunduğu yer vücutta sık sık enfeksiyon yaşanan bölgeyi gösterir. Neptün’ün bulunduğu yer özellikle lenf sisteminde toksinlerin biriktiği yerdir. Burası aynı zamanda özellikle Uranüs Neptün karesi varsa, ilaçların beklenmeyen ve istenmeyen yan etkilerine de maruz kalabilir.12. ya da 1. evdeki Neptün beyini etkiler, bu kişiler geleceği tahmin etmek gibi duyuüstü özel yeteneklere sahip olabilirler. 2. ya da 11. evdeki Neptün, parmaklara özel bir dokunma hassasiyeti verebilir, bu görünüme pek çok müzisyen ya da sihirbazın haritalarında rastlanır. Neptün bulunduğu bölgede özellikle dokunma duyusunu keskinleştirir, fakat bir yandan da paradoksal olarak o bölgeyi acıya karşı hissizleştirir. Pluto : Pluto hücrelerdeki kalıtımsal maddelerle en yakından ilişkilendirilen gezegendir ve eğer kötü bir açısı varsa, hücre üretiminde çarpıklıklar yaşanabilir. Sonuç basit bir siğil olabileceği gibi, tehlikeli bir tümör de olabilir. Genellikle doğum lekeleri ve benler Pluto’nun bulunduğu bölgededir.Pluto enzimleri yönetir ve bazen kötü açılarda bulunduğu bölgelerde enzim sistemi sorunlarına rastlanır. Burada enfeksiyonlar da sık sık görülür.

Geri Giden Gezegenler : Geri giden bir gezegenin nodal haritada yerleştiği bölümün, vücudun ön kısmından çok arka kısmını etkilediğini belirtmeliyim Örneğin, 11. evde geri giden Pluto, herhangi bir anormal büyümenin sırtın üst kısmının sol tarafında olacağını gösterebilir. Eğer Pluto düzgün harekette olsaydı bu sol göğüsün üst kısmında olabilirdi. Genel bir kural olarak, eğer nodal haritada bir gezegen, o gezegen tarafından yönetilen organın bulunduğu eve düşerse, o organa güç kazandırır, daha iyi çalışmasını sağlar. Örneğin, Güneş kalbi yönetir, ve eğer nodal haritada Güneş 2. ya da 11. evdeyse, kötü açılar aksini göstermediği sürece, kalp daha da güçlü olacaktır, potansiyel sorunlara daha iyi direnç gösterecektir.


Genaps (genetik astroloji)
Bir kişinin doğum haritasıyla, gen haritası arasındaki korelasyonu ilk kez görüp büyülendiğimde, 1987’nin sonlarıydı. O tarihte zaten geleneksel genetik hakkında bilgi sahibiydim, konu üzerinden uzun yıllar çalışmıştım, fakat aynı zamanda, annemin de uzun yaşamının son yıllarında (93. yaş gününden üç gün önce öldü.) yakalandığı Alzheimer da dahil olmak üzere, birçok zihinsel rahatsızlık ve farklı kanser türleri, lösemi ve kalp ve damar rahatsızlıklarına ait doğum haritasına da sahiptim.Özellikle boyun, göğüs, prostat ve akciğer kanseriyle ilgili olarak, keşfedilmiş olan birçok kanserojenin, şu ya da bu şekilde doğru olarak hesaplanmış doğum haritasında görülmesi kaçınılmaz olmalıydı.Burada AIDS salgınının böyle bir araştırmaya büyük yardımı olduğunu da belirtmeliyim. Bu salgın genaps( genetik astroloji)’a giden uzun yolun kesinlikle ilk ve doğru basamağıydı.Tıp ve biyoloji dünyası, ciddi patolojilerin büyük çoğunluğunun sebebinin altında yatan kromozomsal bir neden olduğu iyi bilir ve kabul eder. Bu nedenle eğer bu patolojilerin derinde yatan bir nedeni varsa, doğru olarak hesaplanmış doğum haritasında görünmesi gerekir.

Örneğin, 4. evin/sektörün sembolik anlamının altında derin bir temelin yattığını ve IC’nin coğrafik doğum yerinden bakıldığında ve zodyağa göre karşılaştırıldığında dünya yönünde olduğunu biliyoruz. Dünya bizim fiziksel varlığımızın ve bizim en önemli desteğimizdir. Üstelik, 4.sektör ebeveynin organik ve psikolojik olarak oynadığı role göre, çocukluğumuza açılan kapılardan bir tanesini temsil eder. Bu dört sayısı, geleneklerle, geçmişimizle, fiziksel yapımızla, psikolojik modelimizle, tutumlarımızla ve hepsinden daha önemlisi insanlıktan, atalarımızdan, yaşamımızdan miras kalan hafızayla ilişkilidir.

Dört aynı zamanda psikolojik olarak nelerin gömülü olduğunu da temsil eder. Basit olarak, hepimiz biyolojik olarak birbirimize benzediğimizden, bu aynı zamanda tüm insanlık için ortak olan Jung’un kollektif bilinçdışı nosyonudur. Bu bizim kişisel deneyimlerimizin sonucu değildir, hangi ırka, kültüre ya da bireysel farklılığa sahip olursak olalım, bu kaçınılmaz olarak hepimiz için ortak olan deneyimlerden gelir ve kalıtımsaldır. Bilinçdışının belli bir düzeyine kadar, bizim türümüzde ya da hayvanlar arasında, bireyleri birbirinden ayıran bir sınır yoktur, hepimiz sadece tek varlığızdır. Bu düzeyde hepimiz birbirimizle bağlantı içindeyizdir. Dördüncü ev tarafından sembolize edilen kollektif bilindışı, bizi bilinçli ya da bilinçdışı tüm yaşama, insanlığın köklerine bağlayan bir göbek bağıdır. Böyle bir mantıkla, saati ve dakikasına kadar kesin olarak belirtilen haritaların IC’si ile, gezegen ya da gezegenler tarafından belirtilen herhangi bir ciddi patalojik süreç arasında köşe evlerdeki bağlantıyı incelemeye başladım.

IC’yle herhangi bir gezegen arasındaki tam açı, bunu ve dolayısıyla da tepe noktasını ve ona karşılık gelen yükselen derecesini tam olarak yerleştirmeye yardım eder. Bu nedenle, resmi doğum zamanı, Sidereal doğum zamanını takip eder. Diğer yandan, doğum saatini tam olarak rektifiye etmemi sağlayan Humano (İnsani) Kozmik Zaman tekniğini başarılı şekilde kullandığımdan, sonucu iki şekilde doğrulayabilirim. Birincisi, IC’nin o patolojiden, örneğin kanserden sorumlu olan gezegen, ile arasındaki tam açıya göre yerleştirilmesiyle ve daha sonra da bu konumlamanın H.C.T. tekniğiyle rektifiye edilmesiyle elde edilir.

Her iki yöntemi karşılaştırdığımızda, kanserojenlerin kullanıldığı yöntemin şu ana kadar kullanılan en kusursuz yöntem olduğunu görüyoruz. Niye diye sorguladığımızda, basitçe, bu sürecin içinde hiçbir insan faktörünün bulunmamasından kaynaklandığını görüyoruz. Diğer yandan H.C.T. yöntemi kişinin yaşamıyla ilgili önemli bilgilere sahip olmayı gerektirdiğinden, örneğin her olay için olayın olduğu yere göre H.C.T.yi hesaplamamız, yükselenin ve buna bağlı olarak MC, IC ve Dsc’nin yeni derecelerini rektifiye etmemizi sağlayacak ilerletilmiş yükseleni yerleştirmemiz gerekmektedir. Fakat burada olayın tam meydan geliş zamanı açısından düşündüğümüzde kaçınılmaz olarak insan faktöründen kaynaklanan hata olması ve bunun da yapılan hesapların sonucunu etkilemesi kaçınılmazdır. Şimdi bu haritayı örnek olarak inceleyelim. Bu vaka, 11 Mayıs 1970’de yerel saatle 21.00’de Bordoeux, Fransa’da dünyaya gelmiş ve sağ uyluk kemiğinde (osteosarcoma) kemik kanseri oluşmuş genç bir erkektir. Bu vakayı o tarihte hastanın yirmi yaşında olduğu Nisan 1991’den beri takip etmekteyim. Hastanın Güneş’i Boğa’da, yükseleni Yay’da ve Ayı’da Aslan’da. Şimdi haritaya bakalım.

Doğum tarihi olan 11 Mayıs 1970’de Greenwich zamanıyla 20:00’ye göre 1. sektörün girişi 240 derece 04 dakika 45 saniye Yay burcundadır. Neptün 239 derece 45 dakika 46 saniye ile pratikte tam yükselenin üzerindedir. Neptün’ün bağışıklık sisteminden sorumlu olan gezegenlerden ( gece doğumlarında Balık burcu ve Jüpiter’le) biri olduğunu bildiğimizden, bu vakada, Neptün düzgün harekette, 7. sektörde İkizler’deki, Venüs/Mars birleşimine 165 derecelik açı yapmaktadır ve yine Venüs/Mars’taki bu birleşim sekizinci evin (sekizinci ev ölümün nedenleri) yöneticisi olan Aslan’daki Ay’a 45 derecelik açı içindedir ve 6 derece Boğa’daki Satürn/Merkür birleşimi Neptün’e 165 derecelik açı içindedir ve son olarak da Boğa’daki Güneş yine Neptün’le karşıt açıya sahiptir. Burada çok zayıf bir bağışıklık sistemi vakasıyla karşı karşıyayız. AIDS, kanser, Parkinson, nörolojik bir kas hastalığı olan Duchene Myopathy, vücuttaki tüm salgıların koyulaşması olan mucovicidose, ve yine nörolojik bir rahatsızlık olan Hungtinton chorea vb. tüm ağır patalojilerde, bağışıklık sistemi çok zayıftır. Haritanın bu haliyle baktığımızda bile, bu genç adamın ciddi bir hastalığı olduğunu söyleyebiliriz.

Şimdi, Venüs/Mars birleşimiyle MC’nin orta noktasında olan Pluto’yla 51 derecelik septil açı ve P.N.E’ye 135lik açı içinde bulunan, Aslan’daki Ay’a bakarak bu kişinin kanseri olduğundan emin olabiliriz ve daha sonra da IC’yi ya Ay’ın yaptığı bir açıya ya da Pluto’ya(kanserde her zaman bir Pluto Ay bağlantısı bulunur) yerleştirebiliriz. Ay’dan yapılan 135 derecelik açı, 348 derece 20 dakikaya denk gelir ve bu doğum saatine göre hesaplanan IC’ye çok yakındır. Üstelik Pluto/ Güney Ay Düğümü noktası 345 derece 50 dakikadır, 346 derece 47 dakika da bulunan Merkür’le ve 346 derece 44 dakikadaki P.N.’yle altmışlık açı içerisindedir. Böylece sağ uyluk kemiğinde kansere sebep olabilecek üç kanserojeni gösteren üç gezegen faktörüne sahip oluruz. Peki neden Ay’dan gelen 135 derecelik açıyı seçtim ?

Çünkü Ay haritanın sağ tarafında en yukarda bulunan gezegendir.Sekizinci sektörün yöneticisidir.12. sekötrün yöneticisi olan Pluto’yla, 6. evin yöneticisi olan Venüs’le ve yaşam sonunu gösteren 4. evin yöneticisi olan Mars’la, ve 1. sektörün yöneticisi olan Jüpiter’le (büyüten faktör) bağlantı halindedir. Sonuncu olarak, ama en az diğerleri kadar önemli bir gösterge de, haritadaki Ay’ın sayısallaştırılmış tropik zodyakta sağ uyluğa karşılık gelen Yay derecesiyle tam bir üçgen açı içerisinde bulunmasıdır. Öyleyse, sağlık astrolojisinde Medaps ve Genaps (genetik astroloji)’ın kullanımıyla ilgili daha ne tür bir kanıta gereksinim duyabiliriz ?

Ay’dan yapılan 135 dereceye göre, IC 348 derece 22 dakika, MC 168 derece 22 dakika ve yükselen de 240 derece 6 dakika olur. Buna göre Sidereal doğum zamanı 11:17:11, Greenwich’e göre 20:06:10 ve 1970’deki Fransa yerel zamanıyla da 21:06:10 olur. Bu vaka üzerinden detaylı bir çalışma yaptıktan sonra, IC’nin yerleşiminden emin olabilirim, çünkü 1992 ve 1993’deki yaşgününe göre yapılan yıllık check-up’lar hasta ve hastayı sürekli izleyen doktorun gözlemlediği bulgularla tamamen örtüşmektedir.Düzinelerce vakanın arasından rasgele seçilen bu örnek, IC’nin bizim kromozomsal “bavul”umuz olduğuna dair bu teorinin gerçekliğini onaylamaktadır. Dileyen okuyucular bunu kendi haritalarını inceleyerek doğrulayabilirler.

Bu araştırmaya, özellikle hastalıklardan koruma ve tedavi açısından çok fazla ilgi gösterilegelmektedir. Bu vakada Pluto, Ay ve Merkür’le bağlantısı olan en az 3 tane kanserojene sahibiz. Bu beni bu özel organizmanın desteklendiğini varsaymama izin verecek ve rehberlik edecektir , söylemek gerekirse, Kobalt Pluto’yla, Potasyum, Selenyum, Gümüş Ay’la, Fosfor Merkür’le ilişkilidir. Aynı şekilde, gezegenlerle ilişkisi olan özel vitaminlere de yönlendirilmekteyiz Ve yine bu vaka için yapılan ilk araştırmadan Genaps (genetik astroloji)’ın ne kadar eşsiz bir yardımı olduğunu görebiliriz..

Genaps (Genetik Astroloji) ve DNA Genaps (genetik astroloji)’la sonuçlar elde ederken, daha da derine inmeye, bu yolla doğum haritalarımızı inceleyerek DNA’larımızla ilgili de bilgi elde edilip edilmeyeceğini araştırmaya karar verdim. Nasıl bir yol izlemeliyim ? Mantıken, DNA’nın temelindeki 4 maddeyi tekrarlayıp duruyordum :Adenin, Timin, Guanin, Sitozin ve Urasil ; ilaveten Urasil. Bir anda A’nın Aries (Koç), T’nin Taurus (Boğa), G’nin Gemini (İkizler), C’nin Cancer (Yengeç) ve U’nunda Uranüs olabileceği aklıma geldi. Peki böyle olursa ne elde ederiz ? Yanıt, Zodyağın solar döngüsünün başlangıcındaki ilk 4 burçtur.

Organizmamızın temelini oluşturan en önemli madde kesinlikle DNA değil midir ? Peki Mars’ın tartışılmaz yöneticisi olan Koç, beynimiz değil midir ? Bu analoji de bana, Aries (Koç) –Adenin, Taurus (Boğa) –Timin, Gemini (İkizler)–Guanin, Cancer (Yengeç) –Sitozin, ve Uranüs — Urasil’in arasındaki bağlantı kadar çarpıcı geldi. .Bu nedenle eğer DNA’mızın iyi ya da kötü çalışıp çalışmadığıyla ilgili bilgi edinmek istersek, sadece Koç ve Mars’ı (gece doğumları için Pluto’yu), Boğa ve Venüs’ü, İkizler ve Merkür’ü, Yengeç ve Ay’ı ve son olarak da Uranüs’ü incelemeliyiz.

Böylece genetik olarak baktığımızda, patalojik vakaların her birinde, bu burçların ya da gezegenlerin nasıl çalıştığını kolaylıkla görebiliriz. Ağır bir patalojinin her bir göstergesinde, yaşamımızın temel taşlarından bir kısmı ya da hepsi ya kırılmıştır ya da arızalıdır. Şimdi tekrar haritaya dönelim.Adenin’i temsil eden Koç (Aries) ve Mars Kiron’la birleşmektedir ve burada baskı altındadır. Mars Neptün’le 103’lük açı yapmaktadır-ki olumsuz -, Ay’a 45 derecelik açısı vardı- ki olumsuz- Jüpiter’e 135 derecelik açı yapmaktadır- ki bu da olumsuzdur-. Dolayısıyla Adenin kötü çalışmaktadır ve zayıftır.

Timin için Boğa (Taurus) ve Venüs’e baktığımızda sadece, Satürn’ün Boğa’da olduğunu ve kötü açılarını ve Venüs’ün birçok kötü açısı olduğunu görmemiz yeterlidir (Ve diğerleri için de aynı şekilde inceleyebiliriz.) Guanin için İkizler (Gemini) ve MerkürSitozin için Yengeç (Cancer) ve AyUrasil içinse Kova (Aquarius) ve Uranüs

Ve meslektaşım Dr. G.Caubarrus tarafından elektronik DNA analiziyle kontrol edildiği gibi bu yöntem çalışmaktadır. Bütüne baktığımızda, örneğimizdeki kişinin DNA’sının çok zayıf olduğunu ve bu nedenle de kanser olduğunu görebiliriz İncelediğim tüm ağır ve farklı patalojilerde, bu yöntemi uygulayarak, DNA’nın bozuk, zayıf ya da yetersiz olduğunu buldum. “Cepare” ise, burada bahsedilmesi uygun olmayan oldukça karmaşık ve tamamen yeni bir gen terapisinden türetilmiştir. Bununla birlikte, homeopatik (sağlıklı bir kişide bir hastalığı yaratacak maddelerden az dozlarda vererek sağlıksız bir kişide hastalığı tedavi etme yöntemi ) ilaçlar da iyi sonuçlar verebilmektedir, ve uygulamada da bu tarz ilaçlar verilen hastalarda iyi sonuçlar elde edildiği görülmüştür.


meltemtolunay.com

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Misafir Perş. Eyl. 16, 2010 6:12 pm

düzeltme neden yapamıyorum başlıkta yanlışlık var

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Misafir Perş. Eyl. 16, 2010 6:15 pm

Tıbbi Astroloji - Bölüm 2

Kironun keşfedilmesi ve etkileri

1920-1950 yıllarında, aralarında Amerika’lı astrolog Charles Jayne’in de olduğu pek çok astrolog, 11. gezegenin olduğu ya da olması gerektiği konusunda hemfikirdiler. Ve 1 Kasım 1977’de, California’daki Pasadena Gözlemevi’nde, Charles Cowal fotoğraf çekerken gezegen yörüngesi olan yeni bir gök cismi keşfetti. Bu fotoğrafı pek çok başka fotoğraf takip etti, ve Cowal, Güneş’imizin etrafında dolaşan 10. gezegenciği keşfettiğine emin oldu. Arizona Üniversitesi’nden Tom Gerehls’de bu keşfi onayladı ve 8 Kasım 1977’de Uluslararası Astronomi Birliği tarafından da onaylanan resmi açıklama yapıldı.


Smithsonian Asrofizik Gözlemevi’nin Küçük Gezegenler Bölümü’nde Başkan olan Brian G. Marsden, keşfedilen bu gezegencik için geçici bir yörünge hesapladı. Daha sonra Zane Stein Dr. Marsden’i ilk efemerisi hesaplaması için ikna etti. Dr. Marsden diğer gezegenlerin yörüngesini kesen gezegenler için özel bir gök cisimleri sınıflandırılması yapılmasını önerdi. Bu sınıflandırma yörüngesi oldukça eğik olan Pluto ve Kiron için geçerlidir. Aslında Kiron’un yörüngesi Satürn’ün yörüngesini keserek Dünya’ya daha da yaklaşır ve Dünya’dan en uzak nokta olan “aphelia”ya ulaştığındaysa, Uranüs’ün yörüngesine temas eder. İlk efemeris’in yayınlanmasını takip eden iki yıl içerisinde, pek çok astrolog bu heyecan verici yeni gelişmeden bilgisayarların da yardımıyla yararlanmaya başladılar ve bazı genel temalar ortaya çıkmaya başladı.

Genel anlamda, Kiron’un annelikle, doğumla ve ilaçlarla doğrudan bağlantısı bulunmaktadır. Dolayısıyla bunlar anahtar kelimeler olarak algılanabilir. Fakat burada anımsanması gereken en önemli kelime “maverick – toplum kurallarına aykırı davranan”dır. Düşünün AIDS en başından beri kural tanımayan bir hastalıktır. Bunu izleyen anahtar kelime ise sorgulayan, rehberlik eden, her zaman burada olan , özel becerilere sahip olandır. Sonuncu ama en az diğerleri kadar önem taşıyan anahtar ise , Yunanca Chiros yani zamanla olan bağlantısıdır.


Açıktır ki, 21. yüzyıl Medapistleri (yazarın modern tıbbi astrolojiyi uygulayanlar için kullandığı terim) olan bizler için, Kiron’un en ilgi çekici yönü, sağlıkla, ilaçlarla ve biyolojiyle olan tüm bağlantısıdır. Biyoloji açısından baktığımızda, Kiron’un keşfi, etik engellerin azalmaya başladığı ve bununla eşzamanlı olarak genetik araştırmaların ve uygulamaların arttığı, Genetik’in eşsiz gelişim dönemi olan 1980-1987 yıllarıyla çakışmıştır.


Kiron daha çok yakın zamanda keşfedildiği için, astrologların nasıl olup da bu kadar kısa zamanda hangi anahtar sözcüklerin onunla bağlantılı olduğunu gözlemleyebildiği merak edilebilir. Öncelikle, daha önceden bilinen binlerce haritanın üzerine Kiron’u yerleştirerek, bu yeni keşfedilen gezegenciğin nasıl davrandığını tam olarak belirlemek oldukça kolaydır, çünkü yapılan her yorumun gezegensel bir açıklaması olması gereklidir. Örneğin, Kiron’u 10. ev/sektör’de Koç’ta olan bir kişi, kendine ve yaptığı işe karşı çok müşkülpesent olabilir, sık sık kendini aşırı derecede yorucu çalışma temposuna sokabilir. Yine benzer şekilde, enerji dolu ve çalışkandır, açıkça çizilmiş hedeflere gereksinim duyar ve hareketsizlikten nefret eder. Eğer bu kişiyi iyi tanıyorsak, bu tarz bir yorumu analiz etmekte sorun yaşamayız. Üstelik, Kiron’un diğer gezegenlere, örneğin 4. ev/sektördeki Satürn’e yaptığı açılara da bakabiliriz. Benim gibi tıbbi astrolojide uzmanlaşmış bir kişi açısından bakıldığında, bu çalışmayı yapmak daha kolaydı. Zaten çok iyi bildiğim yüzlerce kişinin haritasına Kiron’u yerleştirerek, ne hastalıkları olduğunu anlamam ve yine Kiron’un Terazi’nin yöneticisi olduğunu ve bu nedenle de Koç’ta düştüğünü, Yay’da yüceldiğini ve İkizler’de zararlı olduğunu ayrımsamak oldukça kolaydı. Ve belki de burada, tıbbi astrolojinin, gezegenlerin güçleri ve zayıflıklarıyla ilgili 21. yüzyıl diline daha uygun deyimler de bulduğunu eklemeliyim.


Genetik Astrolojide Kiron’un Etkisi


Öncelikle, düzinelerce ve daha sonra da yüzlerce AIDS vakasına bakmadan önce Kiron’un kanser vakalarında çok önemli bir rolü olduğunu hemen keşfettim. Daha sonra 1986 civarında, Louis Rodden’den ilk listeleri aldıktan sonra, Kiron’u AIDS vakalarında incelemeye başladım. İlk fark ettiğim Kiron’un IC’ye ( kişinin haritasında Güneş’in tam gece yarısında olduğu nokta) göre köşe evlerde bulunması ya da IC, Kiron ve başka bir gezegenin orta noktasında yer almasıydı.


Böylelikle Kiron’un üzerinde çalıştığım AIDS vakalarıyla- ki bu vakaların sayısı 1986-1995 yılları arasında 342’ydi- %99.9 doğrudan ilişkili olduğu konusunda emin oldum. Sadece vakaların çok küçük bir yüzdesinde, örneğin Rock Hudson vakası gibi olanlarda, haritada Kiron’un etkisini görebilmek için Hamilton devresini kullanmak zorunda kaldım. Bu kitapta, incelenen tüm haritalarda Kiron’un sadece tıbbi açıdan değil, pek çok açıdan etkilendiğini göreceksiniz. Kiron ve zaman hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmama izin verin. Bildiğimiz gibi, zaman, evrenimizdeki oldukça karmaşık ve üzerinde çok tartışılan fenomenlerden biridir. Stephen Hawking’in “Zamanın Kısa Tarihi” kitabına atıfta bulunarak, onun bu konudaki görüşlerine tamamen katılmadığımı ve bu konunun Hawking ve diğerlerinin düşündüğü kadar karmaşık bir olgu olmadığını göstermeyi umduğumu eklemeliyim. Büyük patlamadan (Big Bang) önce zaman varolamazdı, çünkü ondan hiçbir şey yoktu. Bu nedenle evrenimizin başlangıcı olarak bu tarihi kabul etmek oldukça mantıklıdır. Böylece zamanın sonsuz olmadığını anlarız, çünkü nötronların ağırlığına bakarak evrenimizin küçülmekte olduğu ve şu anda bilinmeyen milyarlarca yıl sonra bir sona ulaşacağı yaygın bir kanıdır. (1995 astrofizikçi evrenin yaşı konusunda henüz kesin bir yargıya varmamakla beraber, tahminen 13 ile 15 milyar yaşında olduğunu düşünmektedirler.) Ve son noktaya gelindiğinde, her şey yeniden başlamalıdır. Bu nedenle zaman yaşamımızdaki her şey için lineer ilerler : bir dakika, arkasından bir dakika daha. Yarın bugünden sonra olur. Ölümüm doğumundan sonradır. Zamanın ikinci özelliğiyse döngüsel olmasıdır. Bundan 14 milyar yıl önce başladı ve bundan yaklaşık olarak 15 milyar yıl sonra da sona erecek.Ve sonra her şey yeniden başlayacak. Bu tamamen güneş sistemimizdeki gezegenlerin döngüleriyle karşılaştırılabilir. Kiron’a baktığımızda, bu gezegenin oldukça farklı bir yaşam süresi olduğunu görmekteyiz. Çünkü güneş sistemimizde yaklaşık olarak iki milyon yıl önce ortaya çıktı ve yine iki milyon yıl sonrada ortadan kaybolacak. Genel olarak baktığımızda, yukarda belirtilen sürelere kıyasla, Kiron’un yaşam süresi oldukça kısadır. Güneş’imizin milyarlarca yıllık varoluşuyla karşılaştırıldığında bile, iki milyon yıl oldukça kısadır. Dolayısıyla , güneş sistemimizde bu kadar kısa yaşam süresine sahip bir gezegencik olması yüzünden, Kiron’u “Maverick-kurallara uymayan” bir gezegen olarak tanımlayabiliriz.

AIDS’le Kiron arasındaki Bağlantı Nedir ?

AIDS kesinlikle kurallara uymayan bir hastalıktır. AIDS aynı zamanda, dünyaya bu kadar kısa sürede yayılan ve herkesi etkileyen (P.E. Glaser ailesinde yaşanan trajik vaka gibi) bilinen tek salgın hastalıktır. Bunu nasıl ispatlayabiliriz ? Mısır mumyalarından bize kalan modern teknoloji sayesinde, verem, kanser ve kalp damar hastalıklarında ölüme neden olan faktörler bulunmuştur. Dolayısıyla, Kiron döngülerine bakarak, AIDS salgınının zaman aşımına uğrayacağı dönemi öngörebilmeliyiz. Şüphesiz ki, şu ana kadar HIV virüsünün tıbbi araştırmalara karşı gösterdiği şeytani direnişi dikkate aldığımızda, AIDS’e karşı tamamen başarılı olacak bir aşının yaratılmasının çok zor olacağı kesindir. Kiron’un etkileriyle ilgili yazılmış ve yazılmakta olan pek çok harika kitaptan burada daha fazla bahsetmeyeceğim. Fakat 1995/1996 kışından bu yana, bildiğim kadarıyla, Kiron AIDS ilişkisi ve Kiron ve Genetik konularında yeni bir kitap basılmadı ve ben de “Cosmos ve AIDS”de bunların altını çizeceğim.


4. Bölüm – 342 AIDS Vakası, Kiron ve AIDS’e Neden Olanlar


Daha öncede belirttiğim gibi, Kiron ve AIDS’le ilgili çalışmalarıma, Temmuz 1984’de, Jack Fertig’in listesinden gelen ilk vakaları inceleyerek başladım. O tarihte tüm vakalar eşcinsel erkeklere aitti. Louis Rodden vakaların %60’ında Jüpiter’in retro durumda olduğunu fark etti. Bu oldukça normal, çünkü geri giden olumsuz bir Jüpiter, sendromları daha da yoğunlaştırır ve AIDS Hastalığında olduğu gibi fırsat kollayan enfeksiyonlara kapıyı açar. Bu ilk listede sadece 16 vaka vardı. Nisan 1986’da (Merkür saatinde) listeye 10 ya da daha fazla vaka daha eklendi. Haziran 1987’de, Ocak 1988’de ve Mart 1988’de 164 vaka daha geldi. 1988’den Şubat 1994’e kadar Fransız kaynaklarından ve Louis Rodden’den 152 haritaya daha sahip oldum. Louis Rodden’in listelerinden tesadüfi olarak seçtiğim bir vakaya bakalım : Bu kişi 13 Ekim 1944, saat 08:44 CWT doğumlu bir erkek eşcinsel AIDS hastasıdır. Haritaya göre bu kişinin Güneş’i Terazi, Yükselen burcu Akreptir ve Kiron’u 25 derece 37 dakika Başak’tır. Kiron IC’yle 135 derecelik açı içerisindedir. IC ise Uranüs ve Neptün’ün orta noktasıdır. IC aynı zamanda Kuzey Ay Düğümü’yle de 165 derecelik (karmik açı) açı yapmaktadır. Kiron Jüpiter ve Neptün’ün tam orta noktasında yer almaktadır.10 derece 5 dakika Aslan’da yer alan Pluto ise MC’nin tam üzerindedir ve IC’ye neredeyse tam bir karşıt açı içerisindedir. Pluto aynı zamanda 11. evde Başak’taki Ay’la görünürde zararsız bir açı kalıbı olan 30 derecelik açı, sekizinci evde (ölümün koşulları) İkizler’deki Uranüs’le 51,5 derecelik (septil) açı kalıbı içindedir ve dokuzuncu evde Yengeç’teki Satürn’le 30 derecelik açı yapmaktadır. Diğer yandan, Ay, 12. evde Akrep’teki Mars’la 135 derecelik açı yapan Uranüs’le kare açı kalıbı içindedir. Yine dikkati çeken başka bir şey de, Jüpiter’in de Uranüs’le kare açı yapmasıdır. Bu vakada Kiron’la beraber göze çarpan bir AIDS onkojeni (hastalığa sebep olabilecek faktörler) mevcuttur. Ben bu durumu, Kiron (Chiron) ve H.I.V virüsünden yola çıkarak, “Chiv” diye adlandırdım. 6.evin Koç (beyin) olduğunu dikkate aldığımızda, bu kişinin beyin hücrelerinin AIDS’den etkilendiğini ve hastalığın III. Ve IV. Aşamalarında çok ciddi psikiyatrik problemler yaşadığını söyleyebiliriz. (Editörün notu : Her 12 kişiden 1 kişide Koç 6. evde yer almaktadır, dolayısıyla tek başına bu faktör AIDS ya da psikiyatrik sorunları göstermek için yeterli değildir.) Yine ilginçtir ki Venüs Akrep’te 1. evde yer almakta ve buradan 11. evdeki (arkadaşlar) Jüpiter’e güzel bir atmışlık açı yapmaktadır. Diğer yandan 6. evin Boğa’da bittiğine dikkat edersek, bu bizi yine Venüs’e götürür ; bu kişinin yaşamına Venüs’ten Kiron’a yapılan septil açıyla, bir “aşk” hastalığı son vermiştir. 5. Evde Balık yer almaktadır ve Neptün’le Venüs arasında sadece 45 derecelik açı bulunmaktadır. Eğer Neptün’ün, Balık’la beraber bağışıklık sistemini temsil ettiğini anımsarsak, bu kişinin AIDS’i aşk ve zayıf bağışıklık sistemi yüzünden kaptığını anlamak daha da kolay olacaktır. Kişinin Neptün’üne herhangi bir olumlu gezegen tarafından destek yapılmamaktadır. Kişi HIV virüsünü kaptığı zaman, bu hastalığın ilerlemesinden kendini koruyacak herhangi bir savunma mekanizmasına sahip değildi. Bu vakada genetik açısından baktığımızda :


Kiron’un IC’ye yaptığı 135 derecelik açı AIDS için olumsuz bir gen kodlamasıdır.
Uranüs/Neptün orta noktasının IC’ye düşmesinden dolayı da AIDS için iki olumsuz gen kodlaması daha yaratmıştır.
AIDS’in ilerlemesine sebep olacak, çok olumsuz karmik bir gen kodlaması bulunmaktadır. Eğer içinde Chiv olmayan bir doğum haritası varsa , bu kişiye HIV bulaşsa bile, bağışıklık sistemi vücuda yayılan milyonlarca HIV virüsüyle mücadele edebilir. T4 hücreleri, HIV organizmalarının çoğalan artan yayılma hızına karşı mücadele edecek kadar güçlü ve çoktur.Ve böylece, vücutta gelişmek için fırsat kollayan bir enfeksiyonu sürekli olarak engelleyecektir. Fakat bu kişi cinsel ilişki ya da başka bir yolla, bir başka kişiye virüsü bulaştırabilir ve eğer bu kişinin haritasında Chiv varsa vücudunda AIDS patolojisi gelişebilir

Daha fazla ne söyleyebiliriz ? Ben 8.harmoniğin Alzheimer, Parkinson ve tüm kanser türleri gibi ağır patolojileri gösterdiğine inanıyorum. (Editör’ün Notu : Sekizinci harmonik birleşme, kare, karşıtlık, 45 ve 135 derecelik açılar gibi sert açıları içermektedir.) Ağır hastalıklara yakalanmış 12 hastanın haritasının 8. harmoniği, gerçekten de 8. harmoniğin ciddi patolojileri gösterdiğine dair hipotezi, doğru göstergelerin haritada doğru yerlerde bulunması nedeniyle destekledi. Bu uygulama daha sonra 342 AIDS hastası içinde yapıldı. Sonuçlar, Chiv’in AIDS’in onkojeni (oluşturan faktörü) olduğuna dair varsayımın doğru olduğunu kabul etmekten başka bir alternatif olmadığını gösterdi. Pratikte bu ne anlama gelir ? Bu bir hastanın yaşamında iki alternatifi olduğunu gösterir. Birincisi kişi bir çok korunma yöntemi kullanarak normal cinsel ilişkide bulunur. Ya da bağışıklık sistemini mümkün olduğunca güçlü tutmaya çalışabilir. Bu şekilde bağışıklık sisteminin mücadele edebileceğihastalıklardan korunacak ve bu yolla da HIV ya da başka bir virüsü bulaşması riskini en aza indirecektir.

meltemtolunay.com

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından ali Perş. Eyl. 16, 2010 9:01 pm

yönetim kurulu size izin vermesi gerekiyor düzeltme yapabilmeniz için sn şevval:)
çok gezmişsiniz anlaşılan...bunca bilgi derlemek epey vakit alır...eski kavramı yerine önce kavramını tercih ediyorum...sebebi ise bizden daha çok şey bilmelerine rağmen, bizden önce yaşayanları cahillik ile suçlar tarzdaki yazılar... sanki onlar bilmiyormuş sadece şimdi bulunmuş imajı çizilmesi inanın beni kahrediyor...Sad oysa Adem a.s. ın yedinci kuşak torunu Hz. idris a.s. gök ilminin ilk kitaplaştıran kişidir. o kadar ki inancımız rivayetlerinde cennette olduğu rivayet edilir sırf bu nedenle...o kadar yani...bizimkiler şiron u daha dün buldulr adamlar şironu 6500 yıl önce anlatmışlar inanabiliyormusunuz...
neyse konumuz o değil ama çok değerli bilgiler tşkler paylaşıma sn şevval...Smile
ali
ali
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Erkek
Koç Yılan
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Misafir Perş. Eyl. 16, 2010 9:09 pm

aslında her üye yapabiliyor kendi yazısında düzeltme bildiğim kadarıyla ama nedense bu yazıda yapamadım No

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından ali Perş. Eyl. 16, 2010 9:11 pm

Şevval demiş ki:aslında her üye yapabiliyor kendi yazısında düzeltme bildiğim kadarıyla ama nedense bu yazıda yapamadım No

bu yazıda değil sn şevval, bu bölümde, yönetici arkadaşlar izninizi açarlar ilk fırsatta sanırım...Smile

paylaşımlarınız değerli bilgiler içeriyor ayrıca tşkler...Smile
ali
ali
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Erkek
Koç Yılan
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Misafir Perş. Eyl. 16, 2010 9:13 pm

ben teşekkür ederim Ali Bey

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Paper Dragon Perş. Eyl. 16, 2010 9:31 pm

Meltem Tolunay Hanıma burdan saygılarımızı iletmek gerek. Harika çalışma olmuş. Bu yazıyı dikkatle okuyup hafızaya atmak gerek.

Bizi bu bilgilere uyandırdığın için Teşekkürler Şevval eline sağlık. Ahha sen bu gidişle yazar olacaksın. araştırmacı yazar. şimdilik araştırmacı kısmı tamam gibi. Yazar kısmıda gelir inş Smile

ilk imzalı kitabını bana yollucan ona göre Very Happy
Paper Dragon
Paper Dragon
YÖNETİM
YÖNETİM

Erkek
Oğlak Horoz
Mesaj Sayısı : 978
Yaş : 42
Nerden : Ank-En-Aton
İş/Hobiler : -
Lakap : Ho Ho Ho Nail Baba :)
Kayıt tarihi : 20/02/10

https://www.youtube.com/watch?v=GdZn7k5rZLQ

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Misafir Perş. Eyl. 16, 2010 9:35 pm

bende yazar olabilmeyi çok isterim ama imkansız gibi yazmaya oturunca hiç bişey gelmez aklıma No

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından ali Perş. Eyl. 16, 2010 9:40 pm

bir kap önce dolması gerekirki taşsın sn şevval...Smile bu misale göre siz şimdilik kabınızı doldurun gerisi gelecektir zaten...Smile
ali
ali
Astro Özel Üye
Astro Özel Üye

Erkek
Koç Yılan
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Misafir Perş. Eyl. 16, 2010 9:43 pm

umarım öyle olur Smile

Misafir
Misafir


Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm Empty Geri: Tıbbi Astroloji : Medaps (Tıbbi Astroloji) - Genaps (Genetik Astroloji) - 1.Bölüm

Mesaj tarafından Uranus Cuma Eyl. 17, 2010 4:45 am

şevval can ellerine emegine saglık
çok güzel yazı olmuş
Uranus
Uranus
YÖNETİM
YÖNETİM

Kadın
Kova Sıçan
Mesaj Sayısı : 2826
Yaş : 39
Nerden : Azerbeycan-Bakü
İş/Hobiler : Astroloji, spor
Lakap : Bayan Mistik
Kayıt tarihi : 24/12/08

https://astroflame.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz