GÜNEŞ TUTULMASI - 0 derece İkizler 21 Mayıs 2012

[Uranus]

GÜNEŞ TUTULMASI
0 derece İkizler
21 Mayıs 2012



Güneş ve Ay Tutulmaları aslında Yeniay ve Dolunay’ın daha güçlü halleridir. Her ay bir Yeniay, bir de Dolunay olur, ancak yılda sadece birkaç kere Tutulma gerçekleşir, çünkü teknik olarak bir Tutulma için Dünya’nın yörüngesi ile Ay’ın yörüngesinin kesişmesi gerekir. Yeniay’ın etkisi bir ay sürer, Güneş tutulmasının etkisi ise en az bir yıl. Dolunay’ın etkisi 2 hafta sürer, Ay Tutulmasının etkisi ise en az altı ay. Tutulmalar bir şeyin zamanının geldiğini gösteren saat gibi işlev görürler. Güneş Tutulması fazla hoşumuza gitmese bile yeni başlangıçların, açılan yeni kapıların işaretidir. Ay Tutulması ise daha ziyade hasat mevsimi gibi işler. Çatışmalar yaşanır, farkındalıklar gelişir, sonuçlar alınır. Denge ve uyum gerekir. Her ikisi de dış dünyada bir olay olarak görülebilir.

Bir Yeniay’ın veya Tutulmanın bir insanın veya ülkenin hayatında bir olaya veya değişime işaret edebilmesi için ya o ülkeden izlenmesi ya da doğum haritasında önemli bir noktayı tetiklemesi gerekir. 1999 yılındaki Tutulmanın işaret ettikleri çok açıktı, ancak daha sonrakiler gözden kaçmış olabilir. Örneğin 3 Kasım 2002 seçimleri 4 Kasım’da Akrep burcunda gerçekleşen bir Yeniay’a denk geliyordu ve bu nokta hem hükümeti, inançları, yasaları, uluslararası ilişkileri hem de dönüşümü işaret eden beklenmedik gelişmeleri gösteriyordu. 4 Aralık 2002’deki bir Güneş Tutulması ise Amerika’nın haritasında diğer ülkelerle ilişkileri ve düşmanları gösteren bir alanı tetiklemişti. O zaman bu tutulma ile ilgili yazdıklarım şunlardı: “Tutulmanın yanında Pluto var. Pluto'nun Yay burcundaki yolculuğu özellikle inanç konusunda savaş, ölüm ve dönüşüm anlamına geliyor. Bu durumda, bir bakıma yaşamımızı düzenlemek için geliştirdiğimiz inanışlar, felsefeler değişmek zorunda. Ancak Pluto söz konusu olunca bunu yapmak istemeyiz. Aşina olduğumuz felsefeler bize güvenlik sağlar. Hatta bunlara daha sıkı sarılıp güç savaşlarına girebiliriz. Bush'un girdiği güç savaşı kuşkusuz bizim arkadaşımızla girdiğimiz savaştan daha şiddetli olacaktır. İşte bu noktada Pluto'nun iyileştirici, arıtıcı etkisini devreye sokarak önce güç savaşından vazgeçmek, sonra da herkesin kazanacağı çözüm arayışlarına girmek gerekir. Ancak bu Güneş Tutulmasının gerçekleştiği noktanın çok yakınında Pluto'nun yanısıra ünlü sabit yıldız Antares de bulunuyur. Eski astrologların kayıtlarında Antares (Algol dışında) dünyasal olaylarda en büyük felaketlere eşlik eden yıdız. Mars ve Jüpiter etkisi taşıdığı söylenir. Akrep'in eski yöneticisi Mars'tı. Jüpiter de Yay'ın yöneticisi. Bu durumda Akrep-Yay (Pluto-Jüpiter) yani fanatizm, köktencilik, ya hep ya hiç, bir kere daha, burada da görülüyor. Kayıtlara göre Antares'in simgelediği olaylar: savaş, nükleer felaketler, yangın (ne yazık ki Güneş Tutulmasının en iyi izlendiği yerlerden biri olan Avustralya'da tutulmanın hemen ardından başlayan büyük orman yangınlarına dikkatinizi çekmek isterim), suikast, duman, sis, insan hakları, esaret, ırk, sınıf konuları. Savaşa giren taraflardan güçlü olan kazanabilir, ama sonuçta büyük kayıplar ve ölümler söz konusudur." Sonra bu tutulmanın tetiklediği Irak savaşı çıktı. 2003 yılında 9 ve 23 Kasım’daki tutulmaların ardından ülkemizde terör saldırıları yaşandı.

Şimdi deneyimlenecek olan Güneş Tutulması bundan önce 1993 yılında da gerçekleşmişti. O Tutulmadan sonraki bir yıl içindeki olaylara bir göz attığımızda; Sivas’taki Madımak Otelinin yakılmasını, orada 35 kişinin ölümünü, PKK’nın Erzincan’ın Başbağlar köyünde 33 sivili öldürmesini ve köyü ateşe vermesini, Erzurum’un Yavi beldesinde yine PKK saldırısında 38 kişinin ölmesini, tutulmadan bir ay kadar önce Turgut Özal’ın ölmesini görüyoruz. 1993 başlarında da Uğur Mumcu ve Adnan Kahveci öldürülmüştü.

1993’te Japonya’da 7.5 büyüklüğünde bir deprem olmuş. Bu dikkat çekici, çünkü 0 derece İkizler Japonya’nın haritasında hassas bir nokta. Neptün ve Pluto’nun orta noktası. 2011 yılındaki depremde de Neptün Balık’a girmek üzereydi ve bu noktayı tetikliyordu. İşte bu nokta aslında çok önemli, çünkü yedi küçük yıldızdan oluşan Pleiades isimli yıldız kümesinin ortasında, bu derecede Alcyone yıldızı duruyor.

Pleiades bizde Ülker, Süreyya, Yedi Kız Kardeş, Peren veya Pervin olarak biliniyor. Eski denizciler, bu gruba yelken açma yıldızları derler, yalnızca Ülker'in gözüktüğü dönemlerde denize açılırlarmış. Görünmediği zamanlar fırtınalar yakın sayılırmış.

Pleiades’e ağlayan kız kardeşler denir ve Alcyone haritada öne çıktığında kişinin hayatının bir noktasında ağlayacağı bir şey olacağı söylenir. Tabii önemli bir şeyden söz ediyoruz, yoksa herkes her zaman ağlayabilir. Alcyone üzüntü getiren uğursuz bir yıldız olarak bilinir. Bunun dışında hırs, şeref de verebilir. Karşı cinsle sorunlara işaret eder. Homoseksüellik, gözden düşme, kayıp ve ölümle ilintilidir.

Kişisel olarak bana da 1993 yılında ölüm getirmişti. Sevgilim trafik kazasında ölmüştü. O yıl benim için birçok açıdan çok önemliydi. Şehir plancılığını bırakmış, evimi satmış, şimdiki evime taşınmış, terapiye başlamış ve son olarak astrolog olarak çalışmaya başlamıştım. Demek ki ben artık 19 yıllık bir astroloğum.

Bir yandan Alcyone’nin işaret ettiği kayıpları yaşarken, bir yandan da yeni ufuklara yelken açmışım...
(c) Barış İlhan

[Uranus]

İkizler’de Güneş Tutulması
Ülkemizden izlenemeyecek ancak 21 Mayıs’ta saat 01:53’te halkalı bir Güneş Tutulması İkizler burcunun 0 derecesinde gerçekleşecek. Tutulmalar hayatımıza aniden gelişen olaylar ve geri dönüşü olmayan değişiklikler getirirler. Çoğu zaman bu olayların ritmimizi bozduğunu, hayatımızı alt üst ettiğini söyleriz. 21 Mayıs’ta gerçekleşen tutulma da, güney düğümü çevresinde gerçekleştiği için daha huzursuz, bir ölçüde yıpratıcı gözüküyor. Özellikle geçmişten kaynaklanan konular, tam olarak elimizde olmayan nedenler yüzünden kendimizi gergin hissedebiliriz. Tutulmanın etkisi çoktan başladı. Mayıs’ın ilk haftasından bu yana aşağıda sözünü ettiğim konularda değişimlere tanık oluyor olabilirsiniz. Bu tutulma İkizler burcunda gerçekleştiği için, doğal olarak İkizler burcunun gölge özelliklerini de beraberinde getirmekte. İkilemler, kararsız düşünceler, aniden gelen haberler, güvenilmezlik ve kaypaklık bu dönemde bizi pek çok yönde etkisi altına almakta. İkizler aynı zamanda medya, gazeteler, yazarlar, iletişim, yolculuklar ve eğitimle de ilgili olduğu için gündemimize düşen pek çok haber, konuşma ve dedikodu hangi yöne bakıp, karar vereceğimiz konusunda çelişkilere yol açabilir. Benzer şekilde, eğer yükselen burcunuzu biliyorsanız, İkizler’in haritanızda hangi eve düştüğüne de bakabilirsiniz. Bu evle ilgili konularda kararsızlık, güvenilmezlik getiren, ani değişime neden olan olaylar yaşayabilirsiniz. Bunu bulmak için, yükselen burcunuzdan İkizler burcuna kadar olan burçları sayınız. Örneğin yükselen burcunuz Koç ise, İkizler 3. evinizde, ya da yükselen burcunuz Oğlak ise 6. evde olacaktır. Bugünlerde İkizler burcunun sembolünü içine alan pek çok konuda değişiklikler yaşayabiliriz. Kardeşlerle ilgili konular, eğitim hayatına ait gelişmeler, alacağınız haberler, anlaşmalar, sözleşmeler, ticari durumlar, konuşmalar ve iletişim, hareket içeren durumlar, yakın çevrenizde olup bitenler, söylentiler, medyaya ait gelişmeler, eğitim hayatına ait durumlar beklenmedik koşullara tanık olabilir. Bu arada, aynı dönemde Venüs de İkizler burcunda geri harekette olduğu için, ilişkilerimiz, arkadaşlıklar genel olarak ortaklaşa konular içerisinde varolan durumu bozabilecek olaylarla yüzleşebiliriz. Benzer şekilde, Venüs sanat ve kadınla ilişkili olması nedeniyle, sanat dünyası içinde de huzursuzluk kaynağı olabilecek durumlar gelişebilir. Güneş tutulması ülkemizin de gizli kalan şeyleri, elde olmayan nedenleri anlatan 12. evinde gerçekleşiyor. Bu nedenle, istihbarat konuları, gizli faaliyetler, dedikodular, söylentiler, medyayı içine alan durumlar daha çok gündemde olabilir. Terörist faaliyetlere, halkı bölen durumlara karşı uyanık olmak gereği var. Yanlış haberler, ikilik ve bölünme yaratan koşullara karşı kararsız kalmamak önemli. İstanbul’a göre çıkarılan haritada Balık burcunun yükseliyor olması son derece belirsiz, değişken ve kararsızlık yaratan bir atmosfere işaret ediyor. Böyle bir dönemde, esneklik göstermek ve aceleci kararlardan kaçınmak en iyisi.



Hakan Kırkoglu