En son konular
Arama
Kasım 2024
Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|---|---|---|---|---|---|
1 | 2 | 3 | ||||
4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 |
11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 |
18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 |
25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 |
.
.
Astroloji(5)
1 sayfadaki 1 sayfası
Astroloji(5)
YÜKSELEN BURÇ
Burada üzerinde en
önemli bir husus olarak tekrar tekrar durduğumuz husus, kişinin “yükselen
burcudur”. Zira astrolojik tüm olaylar, çoğunlukla yükselen burç
yönünden aldığınız tesirlere göre oluşur. Şâyet siz “yükselen”
burcunuzu bilmiyorsanız ve hattâ bundan daha ileri olarak, doğum
anınıza göre çıkarılmış beyin açılım haritanıza sahip değilseniz,
olayların nasıl ve ne şekilde sizi etkilediğini anlamanız mümkün
olmaz.
Hiç mi
anlama yolu yoktur?..
Bir pratik anlama yolunu
size gösterebiliriz. Ama bilinmelidir ki bu kesin olmaz. Çünkü bazı
hallerde haritanızda bulunan herhangi bir eve düşen birkaç planet o
evdeki burcun sanki “yükselen” burcunuzmuş gibi yapınızı
etkilemesine yol açar. Ama gene de pratik olarak dediğimiz yolu
deneyebilirsiniz. Alacağınız Astroloji kitabında “yükselen
burçlar” bölümünü bulun ve “yükselen” burca göre verilen
fizik yapı târiflerini okuyun. Hangisi sizin fizik yapınıza en çok
uyuyorsa muhtemelen “yükselen burcunuz” olabilir.
YÜKSELEN BURCA GÖRE
FİZİKÎ YAPILAR
Karşınızdaki bir kişinin
ya da kendinizin “yükselen” yâni “dış” burcunuzu anlamanın
bir pratik yolunu da kısmen burada özetlemeye çalışalım.
“Yükselen” burç
tespitinde önce gurubu sonra da o grup içinde hangi burç olduğunu
tesbit edeceğiz.
Ateş
gurubundan işe başlayalım... Koç elinde parmaklar, ince
olmayan uzun ve tırnak uçları, küte yakın kavislidir. Esasen
yükselen koç tipi kişiler güçlü, orta ya da uzun boylu, alnı hafif
açık ve çıkık tiplerdir. Eti dolgundur ama toplu denmez.
Bu gurubun ikinci burcu
Aslanlar ise yapılarıyla, saçlarıyla ve elleriyle hemen belli
olurlar. Elleri bütün yakışıklı ve gösterişliliklerine rağmen, ister
kadın olsun, ister erkek, bir pençe gibidir genelde. Güçlü ellerin
parmaklarında eklem yerleri son derece belirgin ve kemiklidir. Su
eli ne kadar etli, tombul, yumuşak ise, bu da zıddına o kadar sert,
kemikli ve güçlüdür. Geniş omuzlar, kadınsa gür ve havalı saçlar,
gösterişli hemen dikkati çeken bir yapı.
Yay’a
gelince... Genelde, açık enli ve geniş bir alın, oval ve kemikleri
belirsiz kılacak düzeyde bir yüz. Düzgün bir burun, etli olmayan
dudaklarıyla konuşkan, iğneleyici ve zaman zaman da alaycı bir tip.
Genellikle ince uzun, 35 yaşa kadar zayıf sonra balık etinde ve mide
düzeyinde şişkinliği olan bir tip. Umumiyetle girdiği toplumlarda
dikkati çeker.
Hava
gurubundakilere gelince...
İkizlerdekiler.
Zayıf ince orta ve uzun boylu biri. Eller ince uzun ve kemikli;
parmaklar kadınlarda kürdan gibi erkeklerde de son derece ince,
tırnaklar ince uzun ve sivri. Kadın yüzünde güzellik, fakat erkekte
son derece kemikli, iri bir burun, ufak kulaklar. Mideden
şikâyetleri çoğunlukta. Sinir sistemleri hassas, elleri açık!
Yerlerinde duramazlar ve sık fikir değiştirirler.
Teraziye
gelince. Yüz ister kadın olsun ister erkek, son derece güzel. Eller
kemikliliğini yitirmiş, fakat tombul da değil; boy orta uzun arası!.
Vücut düzgün. Yanakta ben sözkonusu. Konuşkan, canlı, sevecen,
hareketli!.
Kovaya
gelince. Hayli az rastlanır. Tıknaz, orta boylu güzel değil sevimli,
cana yakın, özellikleri elektrik ve elektronik eşyalar ile
ilgilenen, kendini beğenen bir tip. Eller az etli ince uzun,
tırnaklar uzun ucu sivri.
Su
gurubundakilere gelince...
Yengeç.
İster kadın, ister erkek hemen tanınırlar.
Kısa veya orta boy.
Etli sayılır bir vücut. Yuvarlak bir baş, üstü kemikli öne sarkık
ucu sivri bir burun. Kadında göğüsler belirgin iri. Eller tombul,
parmaklar kısa etli ve uçları sivriye yakın. Zaman zaman âniden
karamsarlığa kapılan bir tip. Çene ufak, nokta tip!.
Akrep
de kolay tanınır. Orta veya kısa boy. Belirgin kemikli ucu kesik
“V” çene. Bacaklar kısa. Yüz genellikle cazibeli. Ten
umumiyetle pembemsi beyaz. Kadında ekstra etki söz konusu değilse
diğer su burçlarında olduğu gibi göğüsler ve kalçalar belirgin.
Enerjisi kolay kolay tükenmeyen ve çevresine hükmeden bir tip. Her
yerde yönetici tavırlar ve eleştiricilik
Balık
ise son derece toplu. Büyük yuvarlak ya da hafif oval etli yüz, iri
burun, iri kulak, Akrep’te olduğu kadar arkaya yapışık değil.
Yuvarlak etli çene ve gıdı!.
Evet buraya kadar
anlattıklarımız pratik olarak kişinin “yükselen” burcunu tanımak
için bir formül; ama asla kesin olarak böyle diyemeyiz; çünkü o
kadar sayısız yarattığı oluşumları vardır ki Cenâb-ı Hakk’ın,
bunları ancak guruplar içinde mütalâa edebiliriz.
“İÇ” VE “DIŞ” BURÇLAR,
NEYİ İFADE EDER?
“İç”
burç, kişinin İSTİDADINI gösterir.
“Dış” burç,
kişinin KÂBİLİYETİNİ gösterir.
ASTROLOJİK
ETKİLER
(Soru: İnsanların melekî boyut ile
ilişkisi bir bölümüyle de “astrolojik tesirler” adı altında
gerçekleşirken, melekî boyutta meleklerin etkileşim sistemine nasıl
yaklaşımda bulunabilir ve ona nasıl bir isim verebiliriz?...)
Meleki etkileri yalnızca
astrolojik etkiler olarak değerlendirmek çok yetersizdir...
İnsanın orijin varlığı, melekî
boyut kökenlidir ve bu algılanan boyuta kadar olan tüm katmanlar
melekî boyutun eseridir.
“İnsan” adıyla anılan melekî
kökenli varlık, ayrıca “dış” diye kabul edilen boyutla da her an
iletişim hâlindedir ve ondan da etkilenmektedir ki, buna bugünkü
dilde “astrolojik etkiler” ifadesi kullanılabilir...
(Soru: Astrolojik tesirlerin
formasyonu YALNIZ âfâki midir?...)
Evet...
TÜR VE IRK
SIÇRAMALARININ TEMELİNDE
ASTROLOJİK
ETKİLER YATMAKTADIR
Bilim adamlarınızın bugün hâlâ
çözemediği tür ve ırk sıçramalarının, temelinde hep mutasyon
diye adlandırdığınız, kozmik ışınım etkileri, yâni,
ASTROLOJİK ETKİLER ya da bir başka ifade ile meleklerin
tasarrufları yatmaktadır.
ASTROLOJİK
TESİRLER ,
İNSANLARI
NASIL ETKİLER?
Şimdi biraz da insanların
astrolojik etkilerle nasıl etkilendiği üzerinde duralım.
1-Birinci etki alım şekli:
doğum anınızda güneş sistemindeki planetler nerelerde ise, onların
üzerinde diğer planetler 30-60-90-120-150-180 derecelik açı yapar
bir biçimde geçerken, mutlaka geçtikleri evin ihtiva ettiği konuda
bir hareket oluşur.
2-İkinci etki alım şekli:
bu planetler şâyet sizin
haritanızdaki bir planet ile birbirleri arasında belirttiğim açıları
oluşturacak bir biçimde geçerse bu defa gene benzeri türden, fakat
daha sert etkileşimler meydana getirir. Meselâ haritanızdaki Venüs
ya da Mars’ınızın üzerinden, bir Güneşin bir Satürn veya Uranüs ile
90 ya da 120 derecelik açı yaparak geçmesi gibi.
3-Üçüncü türden bir etki
de, Ay dolayısıyla oluşan bir etkidir. Ay, duygularımız ile son
derece yakın ilişki içinde olan bir planettir. Özellikle bizim
“yükselen” burcumuzdan ve yükselen burcumuzun mensup olduğu gurubun
diğer burçlarından geçerken, bizi son derece etkiler ve çoğu zaman
tasvip etmeyeceğimiz aşırı duygusal, fevrî davranışlar içine bizi
sokar.
Şâyet o anda aklımızla içimizde
kabaran duygularımızı bastıramazsak, sonradan pişmanlık duyacağımız
bir fiili ortaya koymamız ya da sözü sarfetmemiz mukadder olur.
İNSAN
İLİŞKİLERİ,
BİRİMLERİN
BEYİNLERİNİN BURÇLAR
TARAFINDAN
PROGRAMLANMA
BİÇİMİNE BAĞLIDIR!
İnsanların şu yaşam sırasında
birbirlerine olan sempatilerinin ve antipatilerinin altında
tamamiyle burçlarının birbiriyle uyuşup uyuşmaması hususu yatar.
Halk arasında “yıldızı barışmadı”
ya da “yıldızı uydu” denilen tâbirlerin kökeninde, o kişilerin
burçlarının etkileri ile birbirleri arasındaki ya çekim ya da itiş
kastedilir.
Bu husus Müslim’deki bir hadîs-i
şerîf’te, Ebû Hüreyre radıyallahu anh tarafından şöyle nakledilir:
Rasûlullah
salla’llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Ruhlar, (âhirette sınıf
sınıf) toplanmış cemaatlerdir. Bundan ötürü, içlerinden
birbirleri ile tanışanlar, sevişip anlamışlardır. Birbirleriyle
birleşmeyenler ise ihtilâfa düşmüşler, anlaşamamışlardır”!.
Böyle olunca insanlardan kimler
birbirlerini severler ve kimler de birbirlerine yaklaşamazlar,
iterler.
İki insanın şâyet;
“İç” burçları aynı guruptan,
“dış” burçları aynı guruptan ise birbirlerine sempati
duyarlar.
“İç” burçları aynı, “dış
burçları” ayrı, biri ateş öteki hava ise, yahût biri su diğeri
toprak ise birbirlerine çekerler.
“İç” burçları biri ateş
diğeri su ya da toprak ise bir araya kolay kolay gelemezler kafaca.
Hele dışları da ateşe karşı su ise âdeta iterler birbirlerini.
“İç burçları” birbirine
yakın fakat “dış” burçlar ters ise beraber arkadaşlık
etmeleri zordur. Meselâ iç hava- suya dış ateş – su. Ya da iç hava –
ateşe dış ateş – toprak, dış ateş – su.
Bir de şu husus vardır; çaprazlama
bakış açıları...
Meselâ siz “düşünce”
yapınızla yani “İç” burcunuzla karşınızdakinin davranışsal
yâni “dış” burcuna bakarsınız ve beğenirsiniz, ama kafaca
uyuşamazsınız. Sebep ?..
Çünkü sizin içinizle – dışınız
çaprazdır. Yâni iç burcunuz hava ya da ateş, yahût bunun aksi su
veya toprak; buna mukabil karşınızdakinin de bunun gibi zıt bir
durumdur. Diyelim ki sizin içiniz hava dışınız sudur, onun da dışı
ateş içi topraktır. Şimdi siz hava gurubundan olan kafa yapınız ile
onun ateşsel “dış”ını seveceksiniz ama konuşup anlaşmaya gelince
sizin kafa yapınız ile onun kafa yapısı da bağdaşmayacaktır.
Daima yaşama ve
olaylara apayrı pencerelerden bakacaksınız..
Demek ki iki insanın
biraradaki yaşamı, iş ve arkadaşlık ya da evlilik olsun hep bu
burçlarının; yâni beyin açılımlarının birbirine uyması ve
dolayısıyla beyinlerinin yaydığı radyasyonların birbirini en azından
itmemesine bağlıdır. “İç” ya da “dış”ları birbirini çekmeyen
insanların ise birarada bulunmaları imkân dışıdır.
“Dünyada kim kimle
beraber ise ölüm ötesinde de onu arar ve onunla beraber olmak ister”
sırrı kısmen bu esasa
dayanır.
Demek oluyor ki
insanların arasındaki münasebetler ve sempati – antipati konusu dahi
beyinler arası benzer açılımlar dolayısıyla ortaya çıkmakta.
Şimdi bakın, bir kişiyi
seviyorsunuz, arıyorsunuz... Mutlaka burçlarınız arasında benzerliği
tespit edeceksiniz. Ki bu, daha ziyade dış burçların benzer – yakın
karakterli olmasındandır.
Şimdi belirgin olarak
ortaya şu husus çıkmış oldu;
İnsanların gerek kendi
yapıları ve gerekse birbirleriyle olan ilişkileri hep beyinlerinin
burçlar tarafından programlanma biçimine bağlı!.
insanlar, ilâhî takdir ve tedbir gereği, tamamiyle burçların ve
Dünya yaşamı ve tüm
BERZAH ÂLEMİ,
CEHENNEM VE CENNETLER DAHİ
BURÇLARIN HÜKMÜ ALTINDADIR!
onlardaki güçleri ulaştıran meleklerin hükmü altında olduğu gibi;
Berzah âleminde olanlar, yâni ölümü tadıp fizik bedeni terkettikten
sonra kıyâmete kadar olan devrede yaşamını sürdüren tüm insanlar ve
Cennetler ile Cehennem dahi bu burçlardan gelen tesirlerin hükmü
altındadır!.
Kaynak: Ahmet Hulusi'de Kavramlar
ali- Astro Özel Üye
-
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10
Geri: Astroloji(5)
berbat bir paylaşım oldu adminlerim özür dilerim..
ali- Astro Özel Üye
-
Mesaj Sayısı : 518
Yaş : 59
Nerden : tr
Kayıt tarihi : 31/03/10
Similar topics
» Astroloji(4)
» Klasik Astroloji ile Modern Astroloji Arasındaki Farklar
» Astroloji (1)
» Astroloji(2)
» Astroloji(3)
» Klasik Astroloji ile Modern Astroloji Arasındaki Farklar
» Astroloji (1)
» Astroloji(2)
» Astroloji(3)
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Haz. 08, 2015 9:23 pm tarafından PaperDragon
» Gaziantep'ten selamlar
Ptsi Haz. 08, 2015 8:52 pm tarafından PaperDragon
» Caput Algol sabit yıldızı
Ptsi Mayıs 18, 2015 11:25 am tarafından Uranus
» Nazım Hikmet
Ptsi Mayıs 18, 2015 4:57 am tarafından Uranus
» Progres Asc
Ptsi Mayıs 18, 2015 4:56 am tarafından Uranus
» Stelyum
Ptsi Mayıs 18, 2015 4:55 am tarafından Uranus
» ben geldimm
Ptsi Mayıs 18, 2015 4:52 am tarafından Uranus
» SES ??
Ptsi Mayıs 18, 2015 4:51 am tarafından Uranus
» KARŞILIKLI AĞIRLAMA (MUTUAL RECEPTİON)
C.tesi Ara. 20, 2014 10:35 pm tarafından sinan1399